Translation of "özlem" in English

0.005 sec.

Examples of using "özlem" in a sentence and their english translations:

Bu kalplerin özlem duyduğu şey.

That's what the heart yearns for.

Ve sahip olmadıklarına duyduğun özlem.

For what you did not have.

- Üniversiteyi özlüyorum.
- Üniversiteye özlem duyuyorum.

I yearn for the university.

Üniversiteye karşı bir özlem hissediyorum.

I feel a yearning for the university.

Birine duyduğumuz özlem ve sevgi düşüncesi,

The idea that what we really yearn for is longing and love for another,

Biz hepimiz dünyada barış için özlem duyuyoruz.

We are all longing for peace in the world.

Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar.

People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.

Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.

And I could feel I was outside. And I had this deep longing to be inside that world.