Translation of "ölmesini" in English

0.006 sec.

Examples of using "ölmesini" in a sentence and their english translations:

- Ölmesini istemiyorum.
- Onun ölmesini istemiyorum.
- Ondan ölmesini istemiyorum.

I don't want her to die.

- Ölmesini istemiyorum.
- Onun ölmesini istemiyorum.

- I don't want him to die.
- I don't want her to die.

Tom'un ölmesini istemiyorum.

I don't want Tom to die.

Tom'un ölmesini istemedim.

I didn't want Tom to die.

Onun ölmesini istemiyorum.

I don't want him to die.

Tom'un ölmesini gördüm.

I saw Tom die.

Tom'un ölmesini izledim.

I watched Tom die.

Onların ölmesini izledim.

I watched them die.

Onun ölmesini izledim.

I watched him die.

Onların ölmesini istemedim.

I didn't want them to die.

Onun ölmesini istemedim.

I didn't want him to die.

Birinin ölmesini dilemiyorum.

I don't wish anyone dead.

- Tom, Mary'nin ölmesini istemiyordu.
- Tom, Mary'den ölmesini istemedi.

Tom didn't want Mary to die.

O, onun ölmesini istemiyordu.

She didn't want him to die.

Onların açlıktan ölmesini istemiyorum.

I don't want them to starve.

Sami, Leyla'nın ölmesini istedi.

Sami wanted Layla dead.

Sami, Leyla'nın ölmesini diledi.

Sami wished Layla would die.

Tom'un ölmesini istemedin, değil mi?

You didn't want Tom to die, did you?

Senin dilinin ölmesini istiyor musun?

Do you want your language to die?

Gözlerinin önünde babasının ölmesini izledi.

He watched his father die right in front of his eyes.

Başka bir kimsenin ölmesini istemiyorum.

I don't want anybody else to die.

Tom'u yıldırım çarpmasını ve ölmesini diliyorum.

- I wish that Tom would get struck by lightning and die.
- I wish Tom would get struck by lightning and die.

Neden insanlarınızdan bazıları sizin dilinizin ölmesini istiyor?

Why do some of your people want your language to die?

Biz sakin duramayız ve insanların açlıktan ölmesini izleyemeyiz.

We cannot stand quiet and watch people starve.

Tom'un ölmesini kimin isteyebileceği konusunda fikrin var mı?

Do you have any idea who'd want Tom dead?

- Leyla, Sami'nin ölmesini izliyordu.
- Leyla, Sami'nin ölümünü seyrediyordu.

Layla was watching Sami die.

Tom, Mary'nin ölmesini istiyordu çünkü Mary onun çocuklarını öldürmüştü.

Tom wanted Mary dead because she had murdered his kids.