Translation of "Izledim" in English

Seni izledim.

I watched you.

Onu izledim.

I watched him.

Onları izledim.

I followed them.

Önerinizi izledim.

I followed your suggestion.

Haberleri izledim.

I watched the news.

Dikkatle izledim.

I watched carefully.

İçgüdümü izledim.

I followed my instinct.

- Tom'u burada izledim.
- Tom'u buraya kadar izledim.

I followed Tom here.

Dün TV izledim.

I watched TV yesterday.

Ben filmi izledim.

I saw the movie.

Onu YouTube'da izledim.

I watched it on YouTube.

Onu Dailymotion'da izledim.

I watched it on Dailymotion.

Dün televizyon izledim.

I watched television yesterday.

Her şeyi izledim.

I watched the whole thing.

Onun olmasını izledim.

I watched it happen.

Ben birini izledim.

I followed one.

Bir film izledim.

- I watched a flick.
- I watched a movie.

Orada Tom'u izledim.

I followed Tom there.

Tom'un ölmesini izledim.

I watched Tom die.

Tom'u dikkatlice izledim.

I watched Tom carefully.

Tom'u yakından izledim.

I watched Tom closely.

Tom'un gidişini izledim.

I watched Tom leave.

Bir belgesel izledim.

I watched a documentary.

Onları dikkatle izledim.

I watched them carefully.

Onların ölmesini izledim.

I watched them die.

Onun ölmesini izledim.

I watched him die.

Onları yakından izledim.

I watched them closely.

Onu yakından izledim.

I watched him closely.

Onu dikkatlice izledim.

I watched him carefully.

Filmi videoda izledim.

I saw the movie on video.

Ben yakından izledim.

I watched closely.

Gergin biçimde izledim.

I watched nervously.

Ben merakla izledim.

I watched curiously.

Ben TV izledim.

- I was watching TV.
- I watched TV.

Onu uzaktan izledim.

I watched him from afar.

Bunun olmasını izledim.

I watched that happen.

Tüm filmlerimi izledim.

I watched all my movies.

- Ben filmi daha önce izledim.
- Ben filmi zaten izledim.

I've already seen the film.

Ve bilgisayarlarına bakmalarını izledim.

and look down at their laptops.

Videoda bir film izledim.

I watched a movie on video.

Kurosawa'nın filmlerinden birkaçını izledim.

I've seen a couple of Kurosawa's films.

Onu odasına kadar izledim.

I followed him into his room.

Onu odaya kadar izledim.

I followed her into the room.

Dün gece, maçı izledim.

Last night I saw the match.

Çalışmak yerine TV izledim.

I watched television instead of studying.

Onun bütün filmlerini izledim.

I have watched all of her films.

Dün gece TV izledim.

I watched TV last night.

Bu sabah TV izledim.

I watched TV this morning.

Dün Pulp Fiction'ı izledim.

I saw Pulp Fiction yesterday.

Senin tüm filmlerini izledim.

I've seen all your movies.

Sadece senin talimatlarını izledim.

I just followed your instructions.

Ödevimi bitirince televizyon izledim.

Having done my homework, I watched television.

Ben geyiğin izlerini izledim.

I followed the deer's tracks.

Molalarım sırasında TV izledim.

I watched TV during my breaks.

Tom'u eve kadar izledim.

- I followed Tom home.
- I followed Tom into the house.

Ben maçı canlı izledim.

I watched the game live.

Tom'la bir film izledim.

I watched a movie with Tom.

Ben bir film izledim.

I watched a movie.

Onların terk etmesini izledim.

I watched them leave.

Onun terk etmesini izledim.

I watched him leave.

You Tube videosunu izledim.

I watched the Youtube video.

Ben Tom'un tavsiyesini izledim.

I followed Tom's advice.

Ben birçok konser izledim.

- I have seen loads of concerts.
- I've seen loads of concerts.

Onun caddeyi geçişini izledim.

I watched him cross the street.

Filmi beş kez izledim.

I saw the movie five times.

Birçok Fransız filmi izledim.

I've watched many French movies.

Tom'un bunu yapmasını izledim.

- I watched Tom do that.
- I watched Tom do it.

Onu nasıl yaptığını izledim.

I watched how you made it.

Sinemada tam üç defa izledim

I saw it in theaters three times.

Televizyonda eski bir film izledim.

I watched an old movie on TV.

Tokyo'da bir kabuki oyunu izledim.

I saw a kabuki play in Tokyo.

Bana anlattığını kelimesi kelimesine izledim.

- I followed to the letter what you have told me.
- I followed what you told me word for word.

Bulaşıkları yıkadıktan sonra televizyon izledim.

I watched TV after I washed the dishes.

Televizyonda bir tenis maçı izledim.

I watched a tennis match on TV.

X-files'ın 4.sezonunu izledim.

I watched the 4th season of X-files.

Babam eve geldiğinde televizyon izledim.

When the father came home, I watched TV.

Arles'de bir boğa güreşi izledim.

In Arles I saw a bullfight.

TV de basketbol oyunu izledim.

I watched the basketball game on TV.

Onların eski binayı yıkışını izledim.

I watched them destroy the old building.

O filmi daha önce izledim.

I've seen that movie before.

Oyunu başından sonuna kadar izledim.

I watched the game from beginning to end.

Tom'u kampına kadar geri izledim.

I followed Tom back to his camp.

Tom'u oturma odasına kadar izledim.

I followed Tom into the living room.

Ben filmi daha önce izledim.

I have seen the film before.

Kahvemi içerken balkondaki kuşları izledim.

I watched the birds on the balcony while drinking my coffee.

O filmi cumartesi günü izledim.

- I saw that movie on Saturday.
- I saw that film on Saturday.

Dün gece beyzbol oyunu izledim.

I watched the baseball game last night.