Translation of "ödemen" in English

Borçlarını ödemen gerekir.

You should pay your debts.

Bana bir şey ödemen gerekmiyor.

You don't have to pay me anything.

"Ücret ödemen gerekiyor." "Ne tür ücret?"

"You need to pay a fee." "What kind of fee?"

Hala bu ayın kirasını ödemen gerekiyor.

You still need to pay this month's rent.

Ne kadar ödemen gerektiğini sana söylemeyi unuttum.

I forgot to tell you how much you need to pay.

- Her zaman ayın ilk günü kiranı ödemen gerekiyor.
- Kiranı her zaman ayın ilk gününde ödemen gerekiyor.

You're supposed to always pay your rent on the first of the month.

Otoban geçiş ücretini ödemen için tam değişime sahip olmalısın.

You need to have exact change to pay the toll of the expressway.