Translation of "Gününde" in English

0.012 sec.

Examples of using "Gününde" in a sentence and their english translations:

Pazar gününde değilim.

I'm not in on Sunday.

Doğum gününde neredeydin?

Where were you on your birthday?

- Tom noel gününde ayrıldı.
- Tom noel gününde yola çıktı.

Tom left on Christmas Day.

2002 yılının Anneler Gününde

On Mother's Day 2002,

Doğum gününde ne yaptın?

What did you do on your birthday?

Tom ilk gününde kovuldu.

Tom got fired on his first day.

Noel gününde ne yersiniz?

What do you eat on Christmas Day?

Noel gününde ne yapacaksın?

What will you do on Christmas Day?

Tom düğün gününde yakalandı.

Tom was arrested on his wedding day.

Tur gününde biletleri alabilir miyim?

Can I buy tickets on the day of the tour?

Anneler gününde anneme karanfiller verdim.

I gave my mother carnations on Mother's Day.

Her gelin düğün gününde güzeldir.

Every bride is beautiful on her wedding day.

Doğum gününde çok hediye alacaksın.

You'll get a lot of presents on your birthday.

Doğum gününde Tom'la olmak istiyorum.

I want to be with Tom on his birthday.

Düğün gününde öğretmenimizin evine vardık.

On the day of the wedding, we arrived at our teacher's house.

Onlar Şükran Gününde hindi yediler.

They ate turkey on Thanksgiving Day.

Doğum gününde Tom'a ne verdin?

What did you give Tom on his birthday?

Hindi genellikle Şükran gününde yenilir.

Turkey is usually eaten on Thanksgiving.

Hayvanat bahçesi Noel gününde kapatıldı.

The zoo was closed on Christmas Day.

Noel gününde genellikle ne yaparsınız?

What do you usually do on Christmas Day?

Mağazamız Şükran gününde açık olmayacak.

Our store won't be open on Thanksgiving.

Mağazamız Şükran gününde açık değil.

Our store isn't open on Thanksgiving.

Tom doğum gününde ne istiyor?

What does Tom want for his birthday?

Sami doğum gününde Leyla'yı aradı.

Sami called Layla on her birthday.

Tom doğum gününde Mary'yi aradı.

Tom called Mary on her birthday.

Ona doğum gününde parti veriyoruz.

We are giving him a party on his birthday.

Doğum gününde fazla çalışmak istemiyordu.

He didn't want to work overtime on his birthday.

Sana doğum gününde ne aldı?

What did he give you for your birthday?

Sana doğum gününde ne almıştı?

What did he get you for your birthday?

Doğum gününde yavru kedi alınmış.

He got a kitten for his birthday.

Doğum gününde yavru köpek alınmış.

She got a puppy for her birthday.

Ona doğum gününde hediye aldı.

She bought him a birthday present.

Ona doğum gününde kazak alacağım.

I'll give him a sweater for his birthday.

Torunlarına doğum gününde bisiklet aldılar.

They bought their grandson a bike for his birthday.

Doğum gününde model tren istiyor.

He wants a model train for his birthday.

Ona doğum gününde ne aldın?

- What did you buy him for his birthday?
- What have you bought him for his birthday?

Ona doğum gününde ne alayım?

What should I buy him for his birthday?

Ona doğum gününde ne alacaksın?

What'll you get him for his birthday?

ABD'nin bağımsızlık gününde Manhattan'ın hemen karşısında

It's the 4th of July, and just across from Manhattan,

2. Abdülhamit 1892 2 Nisan gününde

2. Abdulhamit on April 2, 1892

Onun doğum gününde tuhaf şeyler oldu.

Strange things happened on her birthday.

Mike'a onun doğum gününde ne verdin?

What did you give Mike on his birthday?

Doğum gününde bir tost önermek istiyorum.

I would like to propose a toast on your birthday.

Herhangi bir kış gününde ona rastladım.

I met her on a certain winter day.

Gelecek doğum gününde on altı olacağım.

I will be sixteen next birthday.

Ördek, beşinci gününde hala hayatta idi.

The duck was still alive on the fifth day.

Tom sevgililer gününde yalnız olmak istemiyordu.

Tom didn't want to be alone on Valentine's Day.

Şükran gününde hindi yemek bir gelenektir.

It's a custom to have turkey at Thanksgiving.

Anneler gününde anneme biraz çiçek gönderdim.

I sent my mother some flowers on Mother's Day.

Tom'a doğum gününde bir parti veriyoruz.

We are giving Tom a party on his birthday.

Tom doğum gününde parti istemediğini söyledi.

- Tom said he didn't want a party on his birthday.
- Tom said that he didn't want a party on his birthday.

Tom annesine doğum gününde çiçekler gönderdi.

Tom sent flowers to his mother on her birthday.

Doğum gününde ona bir hediye vereceğiz.

We will give her a present on her birthday.

Tom doğum gününde birçok hediye aldı.

Tom got a lot of presents on his birthday.

Sevgililer Gününde yalnız olmaktan nefret ederim.

I hate being alone on Valentine's Day.

Tom otuzuncu doğum gününde kendini öldürdü.

Tom killed himself on his thirtieth birthday.

Doğum gününde bir CD seti alacaksın.

You will get a CD set on your birthday.

Amerikalılar Şükran gününde özel yemekler yer.

Americans eat special foods on Thanksgiving.

Amerikalılar Şükran gününde niçin hindi yer?

Why do Americans eat turkey on Thanksgiving?

Onun annesi onun doğum gününde öldü.

His mother died on his birthday.

Noel gününde sevilen birini kaybetmeyi düşünemiyorum.

I can't imagine losing a loved one on Christmas Day.

Geçen yıl Noel gününde ne yaptın?

What did you do last year on Christmas Day?

Tom'a doğum gününde ne vereceğimi bilmiyordum.

I didn't know what to give Tom for his birthday.

Tom'a doğum gününde ne alacağımı bilmiyorum.

I don't know what to buy Tom for his birthday.

Sami'nin geri ödemeleri noel gününde gelir.

Sami's payback would come on Christmas day.

Babası doğum gününde Tom'a araba almış.

Tom's father gave him a car for his birthday.

Doğum gününde sağ bacağı hala alçıdaydı.

On his birthday, his right leg was still in a cast.

Ona doğum gününde ne almak istiyorsun?

What do you want to get him for his birthday?

Ona doğum gününde ne istediğini sordum.

I asked him what he wanted for his birthday.

Doğum gününde hiç hediye alanı olmaz.

He never gets anything for his birthday.

Doğum gününde ne istediğini biliyor musun?

Do you know what he wants for his birthday?

Doğum gününde istediği her şeyi aldı.

He got everything he wanted for his birthday.

Doğum gününde yavru köpek istediğini söylüyor.

He says he wants a puppy for his birthday.

Doğum gününde ne istediğini ona söylesene.

Why don't you tell him what you want for your birthday?

İzin gününde onun peşine düşmen riskli.

It's risky for you to go after him on your day off.

- Ona doğum gününde bir şeyler aldın mı?
- Ona doğum gününde bir şey almış mıydın?

Did you buy him something for his birthday?

- Tom 30. yaş gününde skydive yapmak istedi.
- Tom 30. yaş gününde serbest düşüş yapmak istedi.
- Tom 30. yaş gününde hava dalışı yapmak istedi.

Tom wanted to skydive on his 30th birthday.

O, doğum gününde annesini aramayı asla unutmaz.

He never fails to call his mother on her birthday.

Ateistler yargı gününde hak ettikleri cezayı alacaklar.

Atheists will get their comeuppance on Judgment Day.

“Doğum gününde kaç mum söndürdün?” “Elli altı.”

"How many candles did you blow out on your birthday?" "Fifty-six."

Doğum gününde özel bir şey yapıyor musun?

Are you doing something special on your birthday?

- Tom bir seri yakaladı.
- Tom şanslı gününde.

Tom is on a roll.

O, hayatının bir gününde bile şiddetsiz yaşamadı.

She didn't live a single day of her life without violence.

Düğün gününde Tom Mary'ye gerçek yüzünü gösterdi.

On the wedding day itself, Tom showed Mary his true face.

Onun doğum gününde her zaman parti yaparız.

We always have a party on his birthday.

Ben, Noel gününde ailenle beraber olabilmene sevindim.

- I'm glad you were able to be with your parents on Christmas Day.
- I'm glad that you were able to be with your parents on Christmas Day.

Onun doğum gününde Tom ile olabildiğine sevindim.

- I'm glad you were able to be with Tom on his birthday.
- I'm glad that you were able to be with Tom on his birthday.

Her ayın birinci gününde kiramı ödemem gerekiyor.

I'm supposed to pay my rent on the first of every month.

Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.

It's an American tradition to make a wish on your birthday.

O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.

She enclosed a little dark chocolate in her valentine.

Yüzüncü doğum gününde birkaç gün içerisinde öldü.

He died within a few days of his hundredth birthday.

O, ona doğum gününde bir kazak verdi.

She gave him a sweater on his birthday.

Tom her ayın ilk gününde kira öder.

Tom pays rent on the first day of every month.

Tom her anneler gününde bana çiçekler gönderir.

Tom sends me flowers every Mother's Day.

Tom anneler gününde annesine bazı çiçekler gönderdi.

Tom sent his mother some flowers on Mother's Day.