Translation of "Söylemeyi" in English

- O, şarkı söylemeyi sever.
- O şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

- He loves singing.
- She likes to sing.
- He likes singing.

- O şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

She likes to sing.

Tom Mary'ye ne söylemeyi planladığını söylemeyi unuttu.

Tom forgot to tell Mary what he had planned to tell her.

- O, şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

- He loves singing.
- Singing is his thing.

Böyle söylemeyi bırak!

- Stop saying that!
- Stop saying that.

Söylemeyi tercih ederim.

I prefer to say.

Şarkı söylemeyi seviyor.

- He loves singing.
- He likes to sing.
- He likes singing.

Şarkı söylemeyi severler.

They like to sing.

Tom'a söylemeyi unutma.

Don't forget to tell Tom.

Yalan söylemeyi bırak.

- Stop lying.
- Quit lying.

Onu söylemeyi durdurmalısın.

You need to stop saying that.

Ona söylemeyi unuttum.

I forgot to tell him.

Onlara söylemeyi unuttum.

I forgot to tell them.

Sana söylemeyi planlamamıştım.

I hadn't planned to tell you.

Şarkı söylemeyi bırak.

Stop singing.

Ne söylemeyi unuttum?

What did I forget to say?

Tom'a söylemeyi unuttum.

I forgot to tell Tom.

Sana söylemeyi planlıyordum.

I was planning on telling you.

Ne söylemeyi planlıyorsun?

What do you plan to say?

Onlara söylemeyi unutma.

Don't forget to tell them.

Ona söylemeyi unutma.

Don't forget to tell him.

Söylemeyi tercih etmiyorum.

- I'd rather not say.
- I'd prefer not to say.

Sana söylemeyi düşünüyordum.

I've been meaning to tell you.

Sakinleşmemi söylemeyi bırak.

Stop telling me to calm down.

Şarkı söylemeyi planlıyorum.

I plan to sing.

Şarkı söylemeyi seviyorlar.

They love singing.

- Tom şarkı söylemeyi seviyor.
- Tom şarkı söylemeyi sever.

- Tom loves singing.
- Tom loves to sing.

- O şarkıyı söylemeyi durdur.
- O şarkıyı söylemeyi kes.

- Stop singing that song.
- Stop singing this song.

- Bunu Tom'a söylemeyi unutmayın.
- Bunu Tom'a söylemeyi unutma.

Don't forget to tell Tom this.

Eğer şarkı söylemeyi seviyorsanız --

And if you like to sing --

Şarkı söylemeyi sever misin?

Do you like singing?

Çocuklar şarkı söylemeyi sever.

Children love to sing.

Ben şarkı söylemeyi seviyorum.

- I like to sing.
- I like singing.

Sadece, şarkı söylemeyi seviyorum!

I just like singing!

Ben yalan söylemeyi aştım.

I'm above telling lies.

Hüzünlü şarkılar söylemeyi sevmez.

She doesn't like to sing sad songs.

Bunu söylemeyi keser misin?

- Will you stop saying that?
- Could you stop saying that?

Tom şarkı söylemeyi sever.

Tom likes singing.

Bana yalan söylemeyi bırak.

Stop lying to me.

Tom şarkı söylemeyi seviyor.

- Tom likes singing.
- Tom likes to sing.

Ben ona söylemeyi unuttum.

I forgot to tell her.

O şarkı söylemeyi sürdürdü.

He kept singing.

Keşke onu söylemeyi bıraksan.

I wish you'd stop saying that.

Onu söylemeyi keser misin?

Would you stop saying that?

Tom şarkı söylemeyi sürdürdü.

- Tom continued singing.
- Tom kept on singing.
- Tom went on singing.

Ekmek almamı söylemeyi unuttun.

You forgot to tell me to buy bread.

Lütfen onu söylemeyi bırak.

Please stop saying that.

Ona yalan söylemeyi sevmiyorum.

- I don't like lying to him.
- I don't like lying to her.

Sana şarkı söylemeyi öğretebilirim.

I can teach you how to sing.

O şarkı söylemeyi sever.

He likes to sing.

Sana bugün söylemeyi planlıyordum.

I was planning on telling you today.

Şarkı söylemeyi sever misiniz?

Do you like to sing?

O, şarkı söylemeyi seviyor.

- He loves singing.
- He likes to sing.
- He likes singing.
- Singing is his thing.

Tom şarkı söylemeyi durdurdu.

Tom stopped singing.

Yağmurda şarkı söylemeyi severim.

I like singing in the rain.

Tom'a yalan söylemeyi sürdüremedim.

I couldn't keep lying to Tom.

Onlara yalan söylemeyi sevmiyorum.

I don't like lying to them.

Onlara yalan söylemeyi sürdüremedim.

I couldn't keep lying to them.

Ona yalan söylemeyi sürdüremedim.

I couldn't keep lying to him.

Onlara yalan söylemeyi sürdüremiyorum.

I can't keep lying to them.

Ona yalan söylemeyi sürdüremiyorum.

I can't keep lying to him.

Bunu sana söylemeyi unuttum.

I forgot to mention it to you.

Bunu onlara söylemeyi unuttum.

I forgot to mention it to them.

Bunu ona söylemeyi unuttum.

- I forgot to mention it to him.
- I forgot to mention it to her.

Şarkı söylemeyi hiç sevmem.

I don't like to sing at all.

Onlar şarkı söylemeyi sever.

Singing is their thing.

Tom yaptığını söylemeyi reddetti.

Tom refused to say what he did.

Sen şarkı söylemeyi severdin.

You used to love singing.

Onu ona söylemeyi unutma.

- Don't forget to tell her that.
- Don't forget to tell him that.

Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.

- I carried on singing.
- I continued singing.

O şarkıyı söylemeyi bırak!

Stop singing that song!

Lütfen yalan söylemeyi kes.

Please stop lying.

Onu Tom'a söylemeyi unutmayın.

Don't forget to tell Tom that.

Tom'la şarkı söylemeyi seviyorum.

I like singing with Tom.

Tom şarkı söylemeyi sevmiyor.

Tom doesn't like to sing.

Şarkı söylemeyi durdurmanı istiyorum.

I want you to stop singing.

Ben şarkı söylemeyi severim.

I love singing.

Şarkı söylemeyi kesmen gerekir.

You should stop singing.

Üzgün ​​olduğunu söylemeyi reddediyor.

He refuses to say he's sorry.

Üzgün ​​olduklarını söylemeyi reddediyorlar.

They refuse to say they're sorry.

Bu şarkıyı söylemeyi kesin.

Stop singing this song.

Birlikte şarkı söylemeyi planlıyorduk.

We were planning to sing together.

O şarkıyı söylemeyi reddediyorum.

I refuse to sing that song.

Birlikte şarkı söylemeyi planlıyoruz.

We plan to sing together.