Translation of "ödüllendirdi" in English

0.003 sec.

Examples of using "ödüllendirdi" in a sentence and their english translations:

O, şairi ödüllendirdi.

She awarded the poet.

Sami, Leyla'yı ödüllendirdi.

Sami rewarded Layla.

O, kadın şairi ödüllendirdi.

He awarded the poetess.

Okul Mary'yi bir ödülle ödüllendirdi.

The school awarded Mary a prize.

Şirket onu promosyon ile ödüllendirdi.

The company rewarded him with promotion.

Kendini yeni bir arabayla ödüllendirdi.

He treated himself to a new car.

Napolyon Suchet'i Albufera Dükü ünvanı ile ödüllendirdi.

Napoleon rewarded Suchet with the title Duke of Albufera.

- Onun fiziksel eğitim oturumundan sonra, o kendini bira dondurma ile ödüllendirdi.
- Fiziksel antrenmandan sonra kendisini biraz dondurma ile ödüllendirdi.

After her physical training session, she rewarded herself with some ice cream.

Ordunun ileri muhafızındaki bir el bombası tugayının komutasıyla ödüllendirdi.

himself, who rewarded Lannes with command of a  grenadier brigade in the army’s advance guard.