Translation of "Öğretmenini" in English

Köpek öğretmenini tanıyordu.

The dog knew its master.

Öğretmenini kibarca selamladı.

He made a polite bow to his teacher.

Tom öğretmenini selamladı.

Tom bowed to his teacher.

Öğrenciler öğretmenini severdi.

The students loved their teacher.

Tom asla öğretmenini dinlemez.

Tom never listens to the teacher.

O, başıyla öğretmenini selamladı.

He bowed to his teacher.

Öğretmenini taklit ederken çok yeteneklidir.

She is very good at imitating her teacher.

Tom öğretmenini Hitler ile karşılaştırmamalıydı.

Tom shouldn't have compared his teacher to Hitler.

Ken dün öğretmenini ziyaret etti.

Ken visited his teacher yesterday.

Anaokulunda oğlumun öğretmenini şikayet etmeyi düşünüyorum.

I'm thinking about complaining about my son's teacher at the kindergarten.

O, öğretmenini taklit etmede çok iyi.

She is very good at imitating her teacher.

O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti.

She went to the station to see her teacher off.

O giriş sınavında başarısızlığı için öğretmenini suçladı.

He blamed his teacher for his failure in the entrance examination.

İtaatsiz öğrenci öğretmenini inkar etmeye cesaret edemedi.

The contumacious student dared to gainsay his teacher.

Ne yaparsan yap her zaman öğretmenini öpme.

No matter what you do, don't ever kiss your teacher.

Ben fizik öğretmenini anlayamıyorum. Hiçbir şey anlamadım!

I cannot understand the physics teacher. I am completely lost!

Başka bir Fransızca öğretmenini işe almamız gerek.

We need to hire another French teacher.

O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti mi?

Did she go to the station to see her teacher off?

- O her zaman öğretmeninden yakınır.
- O her zaman öğretmenini şikayet eder.

She always complains of her teacher.

Tom öğretmenini ev ödevini geç teslim etmesine izin vermesi için ikna etti.

Tom convinced the teacher to let him hand in his homework late.

Tom öğretmen masasına oturdu ve o, sınıfa girdiği zaman kimya öğretmenini taklit ediyordu.

Tom sat down at the teacher's table and was imitating the chemistry teacher when she entered the classroom.

- Çok hızlı konuştuğu için, Arapça 5.kura giren hocayı anlayamıyorum.
- Arapça Seviye 5 öğretmenini anlayamıyorum. O çok hızlı konuşuyor!

I cannot understand the Arabic Level 5 instructor. He speaks too fast!

- Bununla ilgili olarak öğretmenini bilgilendirdin mi?
- Bu konuda öğretmenine bilgi verdin mi?
- Öğretmenine bundan bahsettin mi?
- Bunu öğretmenine rapor ettin mi?

Did you inform your teacher of this?