Translation of "Çilekler" in English

0.007 sec.

Examples of using "Çilekler" in a sentence and their english translations:

Çilekler nerede?

Where are the strawberries?

Çilekler şimdi olgundur.

Strawberries are now in season.

Çilekler reçel yapılır.

Strawberries are made into jam.

Çilekler kışın pahalıdır.

Strawberries are expensive in the winter.

Mary ormanda çilekler topluyor.

Mary is picking berries in the forest.

Çilekler gerçekten hoşuma gider.

- I like strawberries very much.
- I love strawberries.
- I really like strawberries.

Yediğim çilekler benim midemi bozdu.

The berries I ate gave me an upset stomach.

Çilekler sadece lezzetli değil, sağlıklılar.

Strawberries aren't only delicious, they're healthy.

Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.

The fresh strawberries went like hot cakes.

Çilekler normalde ilkbaharda yenen küçük, kırmızı meyvelerdir.

Strawberries are small, red fruit that are normally eaten in Spring.

Çilekler neredeyse onları toplayabildiğimiz kadar hızlı olgunlaşıyordu.

The berries were ripening almost as fast as we could gather them.