Translation of "Kışın" in English

Kışın ortasında

in the middle of the winter

Kışın başlangıcı.

The start of winter.

...kışın başları.

...it's early winter.

Kışın nasıldı?

How was your winter?

Svalbard'da kışın sonları.

Late winter in Svalbard.

Biz kışın tanıştık.

We met in winter.

Kışın palto giyerim.

In winter I wear an overcoat.

Kışın kar yağar.

In winter it snows.

Göl kışın donuyor.

The lake freezes in winter.

O kışın doğdu.

He was born in the winter.

Kışın kuşları beslemeliyiz.

In winter, we must feed the birds.

Kışın ortalarında olmuştu.

It happened at some point in midwinter.

Onunla kışın tanıştım.

I met her in the winter.

Ben kışın doğdum.

I was born in the winter.

Çilekler kışın pahalıdır.

Strawberries are expensive in the winter.

Tom kışın doğdu.

Tom was born in the winter.

Kışın yüzmeyi sevmem.

I don't like swimming in the winter.

Kışın Boston nasıldır?

What's Boston like in the winter?

- Birçok ağaç kışın çıplaktır.
- Birçok ağaç kışın yapraksızdır.

Many trees are bare in winter.

- Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.

- Birds fly south in winter.
- Birds fly south in the winter.

Ve kışın hayatta kalır.

and survive the winter.

Kışın hava erken kararır.

- The night falls fast in winter.
- In the winter, days are shorter.

Kışın çok kar var.

- We have a lot of snow in the winter.
- We have lots of snow in the winter.
- There's a lot of snow in the winter.

Kışın hâlâ kuşkonmaz alabilirsiniz.

You can still get asparagus in the winter.

Kışın iki yorganla uyurum.

I sleep with two quilts in the winter.

Kışın çikolata yemeyi severim.

In winter I like to eat chocolate.

Ben kışın ona rastladım.

I met her in the winter.

Kışın, günler daha kısadır.

In the winter, days are shorter.

Kışın sık sık üşütürüm.

I often catch colds in the winter.

Kışın bir palto giyerim.

I wear an overcoat in the winter.

Kuzeyde, Kışın hava soğuktur.

In the north, it's cold in the winter.

Kışın kuşları beslememiz gerekir.

In winter, we need to feed the birds.

Kışın çok karımız vardır.

We have lots of snow in the winter.

Kuşlar kışın güneye uçarlar.

Birds fly south in the winter.

Kışın Idaho'da hava soğuktur.

It's cold in Idaho in the winter.

Kışın bir monttan vazgeçemem.

- I cannot dispense with a coat in winter.
- I can't do without a coat in the winter.

Kışın kayak yapmaya giderdim.

- I used to often go skiing in the winter.
- I used to go skiing in the winter.

Kışın, yollar buzla kaplıdır.

In winter, the roads are covered with ice.

Kışın gece çabuk çöker.

In winter, night falls quickly.

Kışın kendinizi canlı tutun.

Keep yourself alive during winter.

Kar, kışın gelişini gösterir.

Snow indicates the arrival of winter.

Kışın gece erken çöker.

In winter night falls early.

Kışın favori içeceğin nedir?

What's your favorite drink in the winter?

Kan basıncın kışın yükselebilir.

Your blood pressure may go up in the winter.

Kışın seyahat etmeyi seviyorum.

I love traveling in the winter.

Kışın oldukça soğuk olur.

It gets quite cold in the winter.

Kışın genellikle şapka giyerim.

I often wear a hat in the winter.

Kışın hiç Boston'a gitmedim.

I've never been to Boston in the winter.

Sadece kışın şapka takarım.

I only wear a hat in the winter.

Kışın yüzmeye mi gidiyorsun?

Do you go swimming in the winter?

Kışın çok kar yağar.

In winter, it snows a lot.

- Kışın her zaman nezle olurum.
- Kışın her zaman soğuk alıyorum.

- I always catch a cold in the winter.
- I always catch colds in the winter.

- Kışın burada çok kar olur.
- Kışın burada çok kar alırız.

- We get a lot of snow here in winter.
- We get a lot of snow here in the winter.

- Kışın sık sık nezle oluyorum.
- Kışın sık sık soğuk alıyorum.

- I often catch cold in winter.
- I often catch colds in the winter.

- Kışın ben her zaman grip oluyorum.
- Kışın her zaman nezleye yakalanırım.

I always catch a cold in the winter.

Gökyüzü kışın puslu bir gölgesi.

The sky is a hazy shade of winter.

Kışın yemek odasını sıcak tuttu.

- She kept the dining room warm in winter.
- She kept the dining room warm in the winter.

O kışın bitmesini epeydir özledi.

He longed for the winter to be over.

Çiftçiler kışın da sıkı çalışır.

Farmers work hard in the winter, too.

Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.

- Fresh vegetables are very dear in winter.
- Fresh vegetables are very expensive in the winter.

Kışın buraya nadiren kar yağar.

- It seldom snows here in winter.
- It rarely snows here in the winter.
- It hardly ever snows here in the winter.
- It seldom snows here in the winter.

Çoğu ağaç kışın yapraklarını kaybeder.

- Many trees are bare in winter.
- Many trees lose their leaves in the winter.
- Most trees lose their leaves in the winter.

Kışın bile fazla karımız olmaz.

Even in winter we don't have much snow.

Güneş kışın daha erken batar.

The sun sets earlier in winter.

Kışın çok kar yağar mı?

- Does it snow much in winter?
- Does it snow much in the winter?
- Does it snow a lot in the winter?

Kışın çok kar alır mısınız?

Do you get much snow in the winter?

Fuji Dağı kışın karla kaplıdır.

Mt. Fuji is covered with snow in winter.

Kışın dondurma yemekten zevk almam.

I don't enjoy eating ice cream during the winter.

Ben kışın kayak yapmaya giderdim.

I used to go skiing in winter.

Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.

Birds fly south in winter.

Kışın burada çok karımız var.

We have a lot of snow here in the winter.

Genç bitkiler kışın saksıya dikilir.

The young plants are potted during the winter.

Kışın daha çok yorulduğumu hissediyorum.

In the winter, I find that I become more tired.

Dudaklarım kışın sık sık çatlar.

My lips often get chapped in the winter.

Kışın burada nadiren kar yağar.

It rarely snows here in the winter.

Kışın en sevdiğin hobi hangisidir?

What is your favourite hobby in winter?

Kışın yeleğimin üstüne ceket giyerim.

In the winter I wear a coat on top of my vest.

Kışın burada çok kar olur.

We have a lot of snow here in winter.

Kışın çift battaniye ile uyurum.

In the winter, I sleep under two blankets.

Yazın denize giderim, kışın dağlara.

In summer I go to the sea, in winter to the mountains.

Kışın başında bir geziye çıkıyorum.

I'm leaving on a trip at the beginning of winter.

Kışın kendimi daha yorgun hissederim.

In winter, I feel more tired.

Kışın kardan adam yapmak eğlencelidir.

It's fun to build a snowman in winter.

Çilek kışın yüksek fiyata satılıyor.

Strawberries sell for a high price in the winter.

Kışın İsveç'te çok karanlık var.

It's so dark in Sweden in the winter.

Bu kışın sık sık oluyordu.

This was happening often in the winter.

Ben genellikle kışın terlik giyerim.

I usually wear slippers only in the winter.

Kışın donmuş göllerde yüzmeye giderim.

In the winter, I go swimming in frozen lakes.

Kışın burası çok soğuk oluyor.

- It gets really cold here in the winter.
- It gets very cold here in the winter.
- In the winter it gets very cold here.