Translation of "Yatak" in Dutch

0.009 sec.

Examples of using "Yatak" in a sentence and their dutch translations:

Yatak yanıyor!

- Het bed staat in brand!
- Het bed staat in vlammen!

Bu yatak ağır.

Dit bed is zwaar.

Ben yatak odamdaydım.

Ik was in mijn slaapkamer.

Tom yatak altına saklıyor.

Tom verstopt zich onder het bed.

Kadın yatak odasında uyuyor.

De vrouw slaapt in de slaapkamer.

Burası senin yatak odan.

- Dit is jouw slaapkamer.
- Dit is uw slaapkamer.
- Dit is jullie slaapkamer.

Bu yatak sağlam gözüküyor.

Dat bed lijkt stevig.

Tom odasındaki yatak yapılmamıştı.

Het bed in Toms kamer was niet opgemaakt.

Bu yatak çok yumuşak.

Dit bed is te zacht.

Yatak odasında bir gürültü duydum.

Ik hoorde een geluid in de slaapkamer.

Evimin iki yatak odası var.

Mijn huis heeft twee slaapkamers.

Tom isteksizce yatak odasına döndü.

Tom ging schoorvoetend terug naar zijn slaapkamer.

Tom yatak yanı lambasını kapattı.

- Tom deed zijn nachtlampje uit.
- Tom deed zijn bedlampje uit.

Tom şişme yatak üzerinde uyudu.

Tom sliep op het luchtbed.

Bu çok sert bir yatak.

Dit is een zeer harde matras.

Tom'un kendi yatak odası vardır.

Tom heeft zijn eigen slaapkamer.

Büyük bir yatak odam var.

Ik heb een grote kamer.

O üst kata yatak odasına gitti.

Ze ging de trap op naar haar slaapkamer.

Benim evimin iki yatak odası var.

Mijn huis heeft twee slaapkamers.

Benim yatak odam Tom'unkinden daha küçük.

Mijn slaapkamer is kleiner dan die van Tom.

O, yatak odasını erkek kardeşiyle paylaşmalıydı.

Hij moest zijn slaapkamer met zijn broer delen.

Bu yatak uyumak için çok sert.

Dat bed is te hard om in te slapen.

Yatak odanda kaç tane pencere var?

Hoeveel ramen zijn er in uw slaapkamer?

Apartman dairesinin üç yatak odası var mı?

- Heeft de flat drie slaapkamers?
- Heeft het appartement drie slaapkamers?

O yatak odasından ayrıldı ve oturma odasına girdi.

Hij verliet de slaapkamer en ging de woonkamer binnen.

Onlar evli olsalar bile ayrı yatak odalarında uyuyorlar.

Ze slapen in aparte kamers, hoewel ze getrouwd zijn.

Mary ağlayarak kaçtı ve yatak odasının kapısını çarptı.

- Mary rende huilend weg en sloeg de deur van haar slaapkamer dicht.
- Mary rende huilend weg en sloeg de deur van haar slaapkamer toe.

Tom bazı kıyafetler almak için yatak odasına girdi.

Tom liep de slaapkamer in om wat kleren te pakken.

Tom'un Boston'da mütevazı iki yatak odalı bir evi var.

Tom heeft een bescheiden huis met twee slaapkamers in Boston.

Garajım ya da yatak odam dahil her nerede olursa olsun

en met eigen onafhankelijk onderzoek te beginnen,

- Ben yatak döşek hastayım!
- Çok hastayım!
- Ayakta duramayacak kadar hastayım!

Ik ben zo ziek als een hond.

Pekâlâ, artık ihtiyacım olan tek şey yatak yapmak için malzeme bulmak.

Nu heb ik alleen nog isolatie nodig voor een bed.

Yeni evimde oturma odası zemin katta ve yatak odası birinci katta.

In mijn nieuwe huis is de woonkamer op de begane grond en de slaapkamer op de eerste verdieping.

Üç yatak odası, bir mutfak, bir yemek odası, bir oturma odası ve bir banyosu var.

Er zijn 3 slaapkamers, een keuken, een eetkamer, een salon en een badkamer.

Evde bir oturma odasının yanı sıra iki yatak odası ve tabii ki bir mutfak ve bir banyo vardı.

Naast een woonkamer in het huis, waren er ook twee slaapkamers en, natuurlijk, een keuken en een badkamer.