Translation of "Gürültü" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Gürültü" in a sentence and their dutch translations:

Gürültü strestir,

Lawaai betekent stress,

Gürültü yapmayın.

Maak geen lawaai.

Gürültü yapmayın!

Maak geen geluid!

Sınıfta gürültü yapmamalısınız.

Je mag in de klas geen lawaai maken.

Gürültü gittikçe şiddetleniyor.

- Het lawaai wordt steeds harder en harder.
- Het lawaai wordt al maar luider.

Gürültü için üzgünüm.

Sorry voor het lawaai.

Bu gürültü dayanılmaz.

Dit lawaai is ondraaglijk.

Gürültü beni delirtiyor.

Het lawaai maakt me gek.

Müziğin gürültü olduğunu düşünmez.

beschouwt de muziek niet als lawaai.

Bu kadar gürültü yapmayın.

Maak niet zoveel lawaai.

Gürültü yapan çocuklara katlanamıyorum.

- Ik kan luidruchtige kinderen niet verdragen.
- Ik kan niet tegen lawaaierige kinderen.

Gürültü beni rahatsız ediyor.

Het lawaai stoort me.

Lütfen fazla gürültü yapmayın.

Maak alstublieft niet veel lawaai.

O gürültü beni kızdırıyor.

Dat lawaai maakt me gek.

Çocuklar çok gürültü yapıyor.

De kinderen maken veel herrie.

Bu gürültü sinir bozucu.

Dit lawaai stoort.

- O, gürültü hakkında şikâyet etti.
- O, gürültü hakkında şikâyette bulundu.

- Hij heeft geklaagd over het lawaai.
- Hij klaagde over de herrie.

Gürültü, istenmeyen ses olarak tanımlanır

'Lawaai' wordt gedefinieerd als ongewenst geluid

Uzatılmış sürelerde belirli gürültü seviyelerine

is het toegenomen risico op cardiovasculaire aandoeningen

çünkü gürültü yaygın bir şey

omdat lawaai zo alomtegenwoordig is

Yatak odasında bir gürültü duydum.

Ik hoorde een geluid in de slaapkamer.

Bütün bu gürültü yüzünden uyuyamıyorum.

- Ik kan niet slapen met al dit lawaai.
- Ik kan niet slapen met dit rumoer.

O, bir gürültü ile patladı.

Het ontplofte met een luide knal.

Gürültü, benim uykumu rahatsız etti.

Het lawaai belette mij te slapen.

O, mutfaktan bir gürültü duydu.

Hij hoorde een geluid uit de keuken.

Bu gürültü beni deli ediyor.

- Dat lawaai werkt op mijn zenuwen.
- Ik word gek van dit geluid.

Gürültü, çabucak kontrol altına alınmıştı.

Het lawaai was snel onder controle.

Gürültü yüzünden işime konsantre olamıyorum.

Door het lawaai kan ik mij niet concentreren op mijn werk.

Erkek kardeşim gürültü duyduğunda ağlamaya başladı.

Toen hij het lawaai hoorde begon mijn broer te huilen.

- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- Gürültü yüzünden uyuyamayız.

- We kunnen niet slapen vanwege het lawaai.
- We kunnen door het lawaai niet slapen.

Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.

Deze stofzuiger maakt veel lawaai.

Lütfen böyle yüksek bir gürültü yapma.

Maak niet te veel geluid alstublieft.

- O ses çıkarıyor.
- O, gürültü yapıyor.

Ze maakt lawaai.

Işık ve gürültü kirliliği hayatın ritmini değiştiriyor.

Licht- en geluidsvervuiling verandert het levensritme.

Çocuklarına o kadar çok gürültü yapmamalarını söyledi.

- Hij zei tegen zijn kinderen dat ze niet zo veel lawaai moesten maken.
- Hij zei tegen zijn kinderen dat ze niet zo veel lawaai moeten maken.

Onun penceresinin dışındaki gürültü onun uyumasını engelledi.

Het lawaai buiten zijn raam zorgde ervoor dat hij niet kon slapen.

Onlar çok fazla gürültü yapıyor. Konsantre olamıyorum.

Ze maken te veel lawaai. Ik kan me niet concentreren.

Bu kadar çok gürültü yapmak gerekli mi?

Is het nodig zoveel lawaai te maken?

Ve birçok insan belirli gürültü seviyelerine maruz kalıyor.

en er zo veel mensen blootgesteld zijn aan vrij hoge geluidsniveaus.

O, daktiloya bakarken "o gürültü yüzünden düşünemiyorum" dedi.

"Ik kan niet nadenken met al dit lawaai," zei ze, starend naar de typemachine.

Tom odasının dışında gürültü olduğu için iyi uyuyamadı.

Tom kon vannacht niet goed slapen omdat het een lawaai was buiten zijn kamer.

Tom ön masada gürültü ile ilgili şikâyet etti.

Tom beklaagde zich bij de receptie over het lawaai.

O tuhaf bir gürültü duydu, bu yüzden yataktan dışarı fırladı.

Hij hoorde een vreemd geluid, dus hij sprong uit bed.

- Lütfen çok fazla gürültü yapma.
- Lütfen bu kadar fazla ses yapma!

- Maak alstublieft niet zoveel lawaai.
- Maak niet te veel geluid alstublieft.
- Maak alsjeblieft niet zoveel herrie.