Translation of "Olağanüstü" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Olağanüstü" in a sentence and their dutch translations:

Tom olağanüstü.

Tom is buitengewoon.

Bu olağanüstü adaptasyon sayesinde...

Dankzij deze bijzondere aanpassing...

Bu olağanüstü bir yıldı.

Het was een buitengewoon jaar.

Günlük hayattaki olağanüstü şeyleri görebilmeleri

om mensen uit alle sectoren te helpen

...ve bu olağanüstü dünyayı keşfedebiliyoruz.

...en een buitengewone wereld ontdekken...

Rosa Montero olağanüstü bir kadındır.

Rosa Montero is een heel bijzondere vrouw.

IPhone olağanüstü bir cep telefonu.

De iPhone is een buitengewone mobiele telefoon.

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

...geeft de nacht dieren bijzondere uitdagingen...

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

...geeft de nacht dieren uitzonderlijke uitdagingen...

Iyi olanın olağanüstü derecede kusursuz bir bebek olduğunu düşünüyordum,

'goed' een bepaalde versie superbaby was,

Ben böyle bir şey duymamıştım, sadece olağanüstü bir hikaye.

Ik had nog nooit zoiets gehoord, een werkelijk uitzonderlijk verhaal.

Soult'un olağanüstü tümen komutanları Saint-Hilaire ve Vandamme'ye çok şey borçluydu .

te danken was aan Soult's uitzonderlijke divisiecommandanten, Saint-Hilaire en Vandamme.

Doğru koşullar göz önüne alındığında, kompost solucanları olağanüstü bir hızla üretebilir.

Onder de juiste omstandigheden planten compostwormen zich ongelooflijk snel voort.

Etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.

...en wikkelde het als een cape om zich heen... ...en staarde me aan door de opening.

Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.

Hoe ze zo snel kan denken en die beslissingen kan nemen... Het is ongelooflijk.

İki yüz elli kilo, bir sumo güreşçisi için bile olağanüstü bir ağırlıktır.

Tweehonderdvijftig kilo is een uitzonderlijk gewicht, zelfs voor een sumoworstelaar.