Translation of "çıkarıyor" in Dutch

0.008 sec.

Examples of using "çıkarıyor" in a sentence and their dutch translations:

Tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarıyor.

als manier van zijn in de wereld.

...güçlü yırtıcıları ortaya çıkarıyor.

...die de straten van Mumbai onveilig maken.

Iyi bir iş çıkarıyor.

maar ze doet haar werk goed.

Bu beni çileden çıkarıyor.

Dat maakt me gek.

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

Ultraviolet licht onthult verborgen jagers.

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

...geeft de nacht dieren bijzondere uitdagingen...

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

...geeft de nacht dieren uitzonderlijke uitdagingen...

Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.

Nachtcamera's onthullen hun geheime wereld.

- O ses çıkarıyor.
- O, gürültü yapıyor.

Ze maakt lawaai.

Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.

Maar de lage zon onthult de silhouetten van de robben.

Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

Mijn wekker tikt veel te luid.

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

Infraroodlicht, onzichtbaar voor de apen, onthult hun toplocatie.

Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.

En onze nachtcamera's onthullen mogelijk nieuw gedrag.

Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.

Een moederpoema en haar vier welpjes genieten van de warmte voor de nacht valt.

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

Iets hogerop onthult een warmtecamera... ...nog een jager die verscholen zit in het donker.

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

Maar lichtgevoelige camera's onthullen een soort met een andere benadering.