Translation of "çıkarıyor" in Russian

0.031 sec.

Examples of using "çıkarıyor" in a sentence and their russian translations:

Tom ayakkabılarını çıkarıyor.

- Том снимает ботинки.
- Том разувается.

Tom ceketini çıkarıyor.

Том снимает пальто.

Tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarıyor.

как образа жизни в этом мире.

TT: (Pes ses çıkarıyor)

ТТ: (Низкий звук)

TT: (Tiz ses çıkarıyor)

ТТ: (Высокий звук)

...güçlü yırtıcıları ortaya çıkarıyor.

...следуют за жителями Мумбаи.

Hoş görüntüler ortaya çıkarıyor

показывает хорошие образы

Iyi bir iş çıkarıyor.

но без нее мне было бы сложнее.

Bu beni çileden çıkarıyor.

- Это сводит меня с ума.
- Это меня с ума сводит.

Tom iyi iş çıkarıyor.

Том делает хорошую работу.

Tom bunun tadını çıkarıyor.

Тому нравится это.

Otomat garip sesler çıkarıyor.

Торговый автомат издаёт странные звуки.

Bebek şimdilerde diş çıkarıyor.

- У ребёнка сейчас режутся зубы.
- У ребёнка сейчас режутся зубки.
- У малыша сейчас режутся зубки.

Tom kazaya davetiye çıkarıyor.

Том флиртует с катастрофой.

Altı aylık oğlum diş çıkarıyor.

У моего шестимесячного сына режутся зубы.

Tatil günlerinin tadını çıkarıyor musun?

Вы наслаждаетесь отпуском?

Çocuklar çok fazla gürültü çıkarıyor.

Дети слишком шумят.

Tom bana çok sorun çıkarıyor.

Том создаёт мне много проблем.

Geçmişin sırlarını arkeoloji ortaya çıkarıyor.

Археология открывает секреты прошлого.

Bebek diş çıkarıyor bu aralar.

- У малыша сейчас режутся зубы.
- У ребёнка сейчас режутся зубы.

Motor garip bir ses çıkarıyor.

Двигатель издаёт странный звук.

TT: (Tiz ve pes sesler çıkarıyor)

ТТ: (Высокие и низкие звуки)

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

Ультрафиолетовый свет обличает тайных охотников.

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

животные сталкиваются с необычайными проблемами...

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

...животные сталкиваются с необычайными трудностями...

Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.

Ночные камеры показывают их тайный мир.

Nasıl bunu benim karşıma çıkarıyor diye

как это заставляет меня с этим сталкиваться?

- O ses çıkarıyor.
- O, gürültü yapıyor.

Она шумит.

Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.

Но низкое солнце обличает силуэт котика.

Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

Мой будильник слишком громко тикает.

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

Невидимый макакам инфракрасный свет обнаруживает их на далеких верхушках.

Bu kişiyi tanıyor olabilir misiniz diye karşınıza çıkarıyor

вы могли бы знать этого человека

O, insanlara her zaman bir sürü sorun çıkarıyor.

Он всегда создаёт людям проблемы.

- Burada kaza "geliyorum" diyor.
- Burası kazaya davetiye çıkarıyor.

- На этом месте авария просто ждёт своего часа.
- Рано или поздно здесь обязательно произойдёт авария.
- На этом месте существует угроза аварии.

Tom'un boyu onu bir kalabalıkta ön plana çıkarıyor.

Том выделяется в толпе своим ростом.

Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.

А наши камеры показывают, возможно, новое поведение.

- Bütün bu gürültüyü yapan kim?
- Bütün bu gürültüyü kim çıkarıyor?

Кто так шумит?

Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.

Самка пумы и четверо детенышей нежатся в лучах до наступления мрака.

Belli bir algoraitma düzeni içerisinde düzenli bir şekilde bizim karşımıza çıkarıyor.

это регулярно появляется в определенном порядке algoraitma.

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

Выше, термочувствительная камера улавливает, как другой охотник прячется в темноте.

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

Но камеры ловят насекомое с другим поведением...

Tom polisin elinden kaçma konusunda oldukça iyi bir iş çıkarıyor, ama sonunda yakalanacak.

Том довольно успешно скрывался от полиции, но в конце концов его поймают.