Translation of "İleri" in Dutch

İleri!

- Ga!
- Vooruit!
- Go!
- Voorwaarts!

Hadi ileri gidelim.

Laten we verder lopen.

İki adım ileri.

- Ga twee stappen vooruit.
- Ga twee stappen verder.
- Twee stappen vooruit.

Daha ileri yürüyemem.

Ik kan niet verder lopen.

İleri bak, lütfen.

Kijk voor je, alsjeblieft.

Saat ileri gidiyor.

De klok loopt voor.

Odada ileri geri yürüdü.

Hij ging de kamer op en neer.

Başını ileri geri salladı.

Hij schudde zijn hoofd heen en weer.

Çok daha ileri değil.

Het is niet veel verder.

Şimdi çok ileri gidiyorsun.

Nu ga je te ver.

Buluşma tarihini ileri aldık.

We hebben de datum van de vergadering uitgesteld.

Saatim beş dakika ileri.

Mijn klok loopt vijf minuten voor.

Çalar saat on dakika ileri.

De wekker loopt tien minuten voor.

O saat bir dakika ileri.

Die klok loopt één minuut voor.

Fakat biz seni ileri düzeye yerleştireceğiz."

Maar we steken je bij de gevorderde groep."

Hatta bir adım daha ileri gitmeliyiz.

en zelfs een stap verdergaan.

Sevimli ve ileri gidiyor, hepsi bu.

Hij is schattig en rolt vooruit, dat is het.

Daha ileri yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.

Ik ben te moe om nog verder te stappen.

- Bu kadarı da fazla.
- İleri gidiyorsun.

Je maakt het al te gortig.

Bu para miktarı çok ileri gitmeyecek.

Dit geldbedrag is niet voldoende.

Tom iyi bir fikir ileri sürdü.

Tom had een goed idee.

Saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

...hebben ze de kracht om vooruit te stoten en aan te vallen.

- Bu kadarı da fazla.
- Bu çok ileri gidiyor.

Je maakt het al te gortig.

Cesur şövalye ileri adım atıp bayanın elini öper.

De dappere ridder stapt naar voren en kust de dame de hand.

Ben iyiyim ama biraz daha ileri gidip şunu söyleyeyim,

Maar ik zou zelfs meer durven te zeggen:

Gerçekten ileri bir medeniyetin gelişimi için ortaya engel koyuyor.

tegen de ontwikkeling van een echt geavanceerde beschaving.

Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.

Totale toewijding en positief vooruit blijven lopen.

"çok mu ileri gidiyor?" diye soran insanlarla 1936 yılına kadar.

met mensen die vragen "gaat het te ver?" al in 1936.

Tuhaf bir adam kaldırımda bir ileri ve bir geri yürüyordu.

Een vreemde man liep heen en weer over het trottoir.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Met hun kop achteruit en lichaam opgerold... ...hebben ze de kracht om vooruit te stoten en aan te vallen.