Translation of "Insanların" in Chinese

0.010 sec.

Examples of using "Insanların" in a sentence and their chinese translations:

Din insanların afyonudur.

宗教是人民的鸦片。

İnsanların arkasından konuşmamalısın.

你不應該在背後說別人的壞話。

Yalnızlık insanların kaderi değil.

人類不應該是單獨的

İnsanların memnun olduğunu umuyorum.

我希望人们满意。

İnsanların zorlukları bizim zorluklarımızdır.

人民的困难就是我们的困难。

- İnsanların isimlerini hep unutuyorum.
- Ben her zaman insanların isimlerini unutuyorum.

我總是忘記別人的名字。

Tüm insanların ölümlü olduğunu biliyoruz.

我們知道人皆難免一死。

Yaşlı insanların güçlü kalması önemlidir.

老人保持强健很重要。

İnsanların dışarı çıkmasını önerir misiniz,

您是否建议人们外出?

İnsanların ne dediği umurumda değil.

我不在意他们说什么。

Bazı insanların çalışmamı değerlendireceğini biliyorum.

我知道有些人看重我的工作。

Başka insanların mahremiyetine saygı göstermeliyiz.

我們必須尊重別人的私隱。

Bilmediğim insanların e-maillerini cevaplamam.

我从不回复陌生人发来的电子邮件。

İnsanlar dili sadece insanların kullanabildiğini düşünürdü.

以前人們以為只有人類才懂得用語言溝通。

Kolumu bırak! İnsanların bana dokunmasına katlanamıyorum.

放開我的手臂!我不能忍受有人碰我。

- Din kitlelerin afyonudur.
- Din insanların afyonudur.

宗教是人民的鸦片。

Kalp hastalığından muzdarip insanların sayısı artmıştır.

遭受心脏病困扰的人数增加了。

Ben her zaman insanların isimlerini unuturum.

我老是忘記人們的名字。

İnsanların benim garip olduğumu düşündüklerini biliyorum.

我知道人們認為我古怪。

Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.

你沒有干涉他人事務的權力。

Tom insanların çocukların önünde küfretmelerini sevmiyor.

汤姆不喜欢人们在他孩子面前讲坏话。

Sizin gibi insanların burada olmaması gerekir.

你這樣的人不該在這裡。

Borçlarını ödemiş olan insanların isimlerini listeden silin.

麻煩你把付了錢的人的名字刪掉。

İnsanların çoğunluğu er ya da geç evlenirler.

大部分人迟早要结婚。

İnsanların tartışmaktan kaçınmak istediği bazı şeyler vardır.

有些事情,人们喜欢避而不谈。

Sağlıklı insanların da maske kullanıp kullanmamaları gerektiği.

就是 未染病的人是否也必须戴口罩

Ve insanların hareketi çünkü sahile gitmek istiyorlar.

还是因为人们想去海滩

İnsanların benimseyebileceği bazı risk azaltma uygulamaları olabilir,

某些降低风险的做法人们是可以采用的,

İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum.

我想在一個人人相親相愛的世界裏生活。

Kim olduğumu söylediğimde insanların tepkilerini izlemeyi seviyorum.

我喜欢观察人们在听到我说出我是谁时的反应。

İnsanların hakkımda ne düşündüğü zerre umurumda değil.

我才不管别人怎么想我。

Diğer insanların beklentileri bizim nasıl davranacağımızı etkiler.

其他人的期望會影響我們的行為。

İnsanların internet üzerinden eşyalar almasına yardım ediyorum.

我在帮人在网上买东西。

Bunu yapmak insanların düşündüğü gibi kolay değildir.

这并不像一般人觉得的那么容易。

İnsanların duygusal yaşamları gittikçe daha istikrarsız hale geliyor.

人們的感情生活越來越不穩定。

Diğer insanların duygusu ne olursa olsun, o düşündüğünü söyler.

他說話從來不理別人的感受。

Kanada'da 20 yaşın altındaki insanların içki içmesi yasal değildir.

在加拿大不满20岁饮酒不合法。

İnsanların her gece en az 7 saat uyumaları gerekir.

人每晚必须至少睡7个小时。

İnsanların isimlerini düzgün telaffuz edemedikleri ülkeleri istila etmesine izin verilmemelidir.

人们不应该侵犯自己读不正确名字的国家。

İnsanların neden beni aptal yerine koyduklarını nihayet bana açıkladığın için teşekkürler.

感谢最后为我说明了为什么人们把我当作傻瓜了。

Ancak, bazı insanlar bilgisayar kullanmaktan hasta olurken, bazı insanların bilgisayar kullanarak iyileşmeleri ilginçtir.

不過,有趣的是,有人因為玩電腦玩出毛病,但也有人因為玩電腦而治好疾病。

" Dünyanın çevresinin iyiliği için söylüyorum," ama aslında o "Dünya üzerinde yaşayan insanların iyiliği için. "

我說是「為了地球的環境」,但其實是「為了住在地球上的人類」。