Translation of "Yardımcı" in Arabic

0.014 sec.

Examples of using "Yardımcı" in a sentence and their arabic translations:

Yardımcı oluyorsanız,

في السيطرة على مرضهم المزمن،

Nasıl yardımcı olabilirim?

كيف بإمكاني مساعدتك ؟

Anneme yardımcı olmalıyım.

علي أن أساعد أمي.

Tom'a yardımcı olabilirim.

يمكن أن أخرج توم من المأزق.

Birbirimize yardımcı olduk.

ساعدنا بعضنا.

Ona yardımcı olmalısın.

عليك أن تساعدها.

Sen yardımcı olmuyorsun.

أنت لا تساعد.

- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.

سوف اكون سعيد لمساعدتك

Duyguları düzenlemeye yardımcı oluyor,

تساعد على التحكم في المشاعر،

Engellemeye yardımcı olduğunu gösterdiler.

ما يجعل ظهوره فجأة أقل احتمالية.

Yardımcı olma konusunda heyecanlıyım.

هم المسيطرون على حياتهم.

Yetişkinlere "büyük yardımcı" diyoruz.

لدينا أيضا رتبة "المساعد الأكبر" للبالغين.

"yürümene yardımcı olabilirim" dedim.

وأجعلك تتحركين وتتحركين."

Bana yardımcı olur musun?

هل ستساعدني؟

Bob bana yardımcı oldu.

ساعدني بوب.

Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.

على الأصدقاء مساعدة بعضهم البعض.

Lütfen bana yardımcı olun.

من فضلك ساعدني.

Onu nasıl yardımcı olursun?

كيف ستساعدها؟

Bana yardımcı olabilir misiniz?

- أيمكنك مساعدتي؟
- من فضلك ساعدني.

Gerçekten sana yardımcı olamam.

أنا حقا لا أستطيع مساعدتك.

Leyla sana yardımcı olabilir.

بإمكان ليلى أن تساعدك.

Sağlıklarını düzeltmeye yardımcı olabilir mi?

أن تساعدهم على تحسين صحتهم؟

çocuğun dünyaya gelmesinde yardımcı olan

فهو يشير إلى الشخص الذي يساعد في إنجاب الطفل

Kadın: İyiliksevenler, yardımcı olabilir miyim ?

المرأة: السامريّون، هل أستطيع مساعدتك؟

Bu birçok kişiye yardımcı olacak.

‫سيفيد الكثير من الناس.‬

Bir robot nasıl yardımcı olabilir?

وبم سيفيد الآلي؟

Gibi yardımcı hizmetler ile ilgiliydi .

والشرطة العسكرية وأسرى الحرب وأمن خطوط الإمداد.

Onun bana yardımcı olacağını umuyorum.

آمل أن سيساعدني.

Bana işimde yardımcı olabilir misin?

هلّا ساعدتني في عملي؟

Birisi bana yardımcı olabilir mi?

- هل من أحد لمساعدتي؟
- هل من أحد ليساعدني؟

Gelin ve bize yardımcı olun.

تعال و ساعدنا.

Bir iş bulmanıza yardımcı olabilirim.

أستطيع مساعدتك لإيجاد عمل.

Onlara yardımcı olacak mesajlar göndermeye başladık,

ثم شرعنا في إرسال رسائل مفيدة،

Yıllık emisyonlarımızı azaltmaya doğrudan yardımcı olabiliriz.

فيمكننا المساعدة مباشرة في خفض انبعاثاتنا السنوية.

Alo, burası İyiliksevenler. Nasıl yardımcı olabilirim?

مرحبا، السامريّون هل أستطيع المساعدة؟

İşte size yardımcı olacak bir numara.

‫هناك حيلة يمكن أن تساعدك.‬

Balık stoklarında çöküşü önlemeye yardımcı oluyor

كما يساعد على منع تدهور المخزون السمكي

Herkese yardımsever olana "küçük yardımcı" gibi.

ورتبة "المساعد الأكبر" لمن يتميزون بمد يد العون للآخرين.

Dolunayın ışığı çitaların avlanmasına yardımcı oluyor.

‫يساعد ضوء البدر الفهود في الصيد.‬

Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.

‫حيث يساعدها المد في تخطي الحيد المرجاني...‬

Bu bana çok yardımcı olmuştur. Pekâlâ.

‫لطالما ساعدني هذا الأمر.‬ ‫حسناً.‬

Git ve onlara yardımcı ol, Bud.

إذهب ساعدهم يا باد.

Lütfen ev ödevimde bana yardımcı ol.

من فضلك ساعدني في حل واجبي.

O benim bavulumu hazırlamama yardımcı oldu.

ساعدتني في حزم حقيبتي.

Onun yararına onlara yardımcı olduğu kesindir.

مؤكّدٌ أنه ساعدهم لمنفعة شخصية.

Samuel ondan isteyen herkese yardımcı olur.

يساعد سامويل كل شخص يطلب منه المساعدة.

Tekrarlaman, bir şeyi hatırlamana yardımcı olur.

التكرار أم الحفظ.

Bu kitap senin çalışmana yardımcı olacaktır.

سيساعدك هذا الكتاب في دراستك.

Lütfen bu formu doldurmama yardımcı olun.

- الرجاء مساعدتي في ملء هذا النموذج.
- الرجاء مساعدتي في ملء هذه الإستمارة.

İyi haber bizim size yardımcı olabileceğimizdir.

الخبر السعيد هو أنه بإمكاننا مساعدتك.

Devam eden şeyler hakkında konuşmama yardımcı olacak

التي ساعدتني نوعا ما في الخروج من العقل الرياضي لروحي،

Ailemizin faydası için sana nasıl yardımcı olabilirim?

كيف يمكنني التواجد من أجلك بطرق تفيد عائلتنا؟

Tarımsal tedarik zincirini de kısaltmaya yardımcı olabilir.

وكذا المساعدة في الحفاظ على المحتوى الغذائي في الخضر.

Bu zor zamanları geçirmesine çok yardımcı oldu.

وقد ساعدتها بتخطي الأوقات الصعبة.

Bunu insanlara yardımcı olmak için kullanabiliriz. Tamam.

‫ويمكننا أن نستخدمه ‬ ‫في مساعدة الناس بشكل حقيقي.‬ ‫حسناً.‬

Bu birçok kişiye yardımcı olacak. İyi işti.

‫سيفيد الكثير من الناس.‬ ‫لذا، أحسنت عملاً.‬

Yardımcı olmaya çalışarak yaklaşık 20 yılımı harcadım.

وأحاول مساعدة الناس على زيادة حظهم.

Ev ödevine yardımcı olmak için zamanım yok.

ليس عندي الوقت لأساعدك في حل واجبك

Sert çekirdeği uzak mesafeden uçmasına yardımcı olur,

قلبه الصلب يساعده على الطيران بعيدًا ،

Bu da Maduro'nun iktidarda kalmasına yardımcı oldu.

الأمر الذي ساعد مادورو للبقاء في السلطة

Sana yardımcı olabileceğim bir şey var mı?

هل بإمكاني مساعدتك بطريقة ما؟

"Birisi bana yardımcı olabilir mi?" "Ben olurum."

"هل يستطيع أحدٌ مساعدتي؟" "سأفعل".

Gönderilen tek bir mesaj sağlığımı iyileştirmeme yardımcı olabildiyse

إذا كانت رسالة أُرسلت إلي ساعدتني على تحسين صحتي،

Dönemlerini veya yıllarını aksatmadan bitirmelerine yardımcı olmak için.

وساعدتهم على إنهاء العام الدراسي.

Hikayeni anlatmana yardımcı olabilecek bir şey olması gerekir.

بل يجب أن تساعدك برواية قصتك.

Tür olarak bize yardımcı olabilecek en büyük iyilik.

وتحقيق أعظم خير ممكن، كفصيلة، هي ما تساعدنا على الحياة.

Ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

‫وساعدتني في العثور على اثنين ‬ ‫من الكائنات التي كنا نبحث عنها.‬

Bu pek hoş kokmayacak ama serinlememe yardımcı olacaktır.

‫لن تكون رائحتها طيبة، ‬ ‫ولكنها ستساعد على تهدئة حرارتي.‬

- Bana kim yardım edecek?
- Kim bana yardımcı olabilir?

من سيساعدني؟

- Kimse bana yardımcı olamaz.
- Kimse bana yardım edemez.

لا يستطيع أحدٌ مساعدتي.

Düştüğünde yardımcı olması, bir tekme de onların atmamasıdır.

عند وقوعه يجب أن يكونوا عونًا له، وأن يعطوه دفعةً للأمام.

Tom ve ben size yardımcı olmak için buradayız.

أنا وتوم هنا لمساعدتك.

Ona yardımcı olmak zorundasın, ama hızlı bir şekilde.

يجب أن تساعدها و بسرعة!

Bir düzeyde bu notlar benim gibi öğretmenlere yardımcı olabiliyor

تساعد هذه الملاحظات معلمة مثلي،

Yani aslında bu hiç yardımcı olmazdı, şayet bir millet --

لذا لن يساعدنا إذا أمة...

Halatı atmaya yardımcı olması için paraşüt kordonunu da kullanacağız.

‫سنستخدم بعض حبال المظلات كذلك،‬ ‫للمساعدة في وضع هذا الحبل.‬

Yardımcı Konsül'ü Gnaeus Servilius Geminus ise Ariminium'da konuşlanmış durumda.

مساعده، غنويس سيرفيليوس غيمينوس متمركز في أريمينيوم

Burada su hayat demektir. Yardımcı olabilecek bir numara var

‫المياه هنا هي الحياة.‬ ‫هناك حيلة واحدة يمكنها مساعدتك،‬

Ve Tuna'nın sol yakasında yeniden iktidara gelmesine yardımcı olacaktı.

واستعادة السيطرة على الضفة اليسرى لنهر الدانوب السفلي.

O ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.

‫فعدم وجود عائق أمام هذه البيئة‬ ‫يساعدك كثيرًا.‬

Ve bu kesinlikle yardımcı oldu, ama asıl ihtiyacım olan yerde,

وساعد هذا بالطبع لكن لم يساعدني في نقطة احتياجي

Beynin felç geçirdikten sonra iyileşmesine yardımcı olmak daha zor oluyor.

تبين بأنه من الصعب جدا مساعدة الدماغ في التعافي من السكتة.

Ya da diğer engelli olanlarımıza yardımcı ve destekleyici olacak teknoloji.

من جعل الحياة تحد مساو للجميع.

Birlik oldular ve ev sahipleri kira konusunda kiracılarına yardımcı oldu.

أصبحوا نقابة ، وساعد الملاك المستأجرين على الإيجار.

Savaş çıktığında, Ney subay oldu ve General Lamarche'a yardımcı oldu:

عندما اندلعت الحرب ، تم تعيين Ney ضابطًا ، وأصبح مساعدًا للجنرال لامارش:

Erişim elde etmek ve gelecekteki konuları seçmenize yardımcı olmak için

يمكنك أيضًا متابعتنا على Facebook أو Instagram أو Twitter للحصول على محتوى سجل ملحمي إضافي

Sanırım Snorri Sturluson, hikayesine yardımcı olmak için onları kendi uydurdu.

أتوقع أن Snorri Sturluson صنعهم بنفسه لمساعدة قصته.

Bubba köşeyi kesti. Ve bu atış turnuvayı kazanmasına yardımcı oldu.

بوبا قطع الزاوية. وقد ساعدته تلك اللقطة في الفوز بالبطولة.

Bağ kurmasına ve bunu devam ettirmesine yardımcı olmak dahil edilmemeli midir?

أن تتضمن مساعدة الطلاب على بناء الصداقات والحفاظ عليها؟

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

‫قمت ببعض الاختيارات الذكية‬ ‫وساعدتني في العثور على اثنين ‬ ‫من الكائنات التي كنا نبحث عنها.‬

Bu bana hapiste de yardımcı oldu çünkü hayal gücün boş durmuyor.

السنوات التي تمضيها في السجن مفيدة لأنّك تطلق العنان لمخيلتك.

Bu çok uzun süre işe yaramayacaktır ama biraz olsun yardımcı olacaktır.

‫لن تفيدني إلى الأبد، ولكنها‬ ‫ستساعدني قليلاً.‬

Napolyon 18 Brumaire darbesini gerçekleştirdiğinde, Lannes ordunun sadakatini sağlamaya yardımcı oldu.

عندما قام نابليون بانقلاب 18 برومير ، ساعد لانز في ضمان ولاء الجيش.

Her kararı eleştirerek Fransız karargahında zehirli bir atmosfer yaratılmasına yardımcı oldu.

انتقد كل قرار ، مما ساعد على خلق جو مسموم في المقر الفرنسي.

, ancak zaferi kazanmaya yardımcı olarak cesurca karşılık veren genç askerlerinden etkilendi.

هجوم Blucher المفاجئ ، لكنهم قاتلوا بشجاعة ، مما ساعد على تحقيق النصر.