Translation of "Tercih" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Tercih" in a sentence and their arabic translations:

Tercih sizin.

الخيار لك.

- Gitmeyi tercih etmiyorum.
- Gitmemeyi tercih ediyorum.

أفضل أن لا أذهب.

- Kahve tercih ederim.
- Kahveyi tercih ederim.

أفضل القهوة.

Görünmeyi tercih ederiz.

وكما تعلمون، إيجابياً ومتعاوناً.

Kahve tercih ederim.

أفضل القهوة.

- Hangi cümleyi tercih edersin?
- Hangi cümleyi tercih edersiniz?

ما هي الجملة التي تفضلها ؟

- Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.

أنا أفضل السباحة على التزلج.

- Vazgeçmektense ölmeyi tercih ederim.
- Pes etmektense ölmeyi tercih ederim.

أفضّل الموت على الاستسلام.

Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.

- أفضّل لو ذهبت للسباحة.
- أفضّل أن أذهب للسباحة.

Maden suyunu tercih ederim.

أنا أفضل المياه المعدنية.

Kedileri köpeklere tercih ederim.

افضل القطط أكثر من الكلاب.

Yorum yapmamayı tercih ediyorum.

أفضل أن لا أعلّق.

Eti balığa tercih ederim.

أفضّل اللحم على السمك.

Balığı ete tercih ederim.

أفضل السمك على اللحم.

Onları şerefinize tercih eder misiniz?

هل يمكنكم اختيارهم بدلاً من اختيار الشرف؟

Tercih etmediğimiz birçok yol vardı.

‫هناك الكثير من المسارات التي لم نسلكها.‬

Ve sarılarak uyumayı tercih ediyorum.

وعندما أنام، أفضلُ حقًا أن أنام في وضعية المعانقة.

Tercih ettiği av, domuz yavrusu.

‫صغار الخنازير هي فريستها المفضلة.‬

Hangi ölçü birimini tercih ediyorsanız.

مهما كانت وحدتك المفضلة في الكتلة.

Pes etmektense ölmeyi tercih ederim.

أفضّل أن أموت بدلا من أن أستسلم.

Ben kahveyi çaya tercih ederim.

أفضل شرب القهوة على شرب الشاي.

Fransızca konuşmayı tercih eder misin?

هل تُفضّل التحدّث بالفرنسيّةِ؟

Ben bisiklete binmeyi tercih ederim.

- أفضّل ركوب الدرّاجة الهوائيّة.
- أفضّل ركوب الدرّاجة.

Bugün dışarı çıkmayı tercih etmiyorum.

أفضل ألا أخرج اليوم.

Tek başıma çalışmayı tercih ederim.

أُفضل العمل وحدي.

Biz burada kalmayı tercih ederiz.

نحن نفضل البقاء هنا.

Video görüşmesindense sesli konuşmayı tercih edin.

استخدم مكالمات الصوت أكثر من الفيديو.

çoğumuz yakınımızdaki şeyleri düşünmeyi tercih ederiz;

معظمنا يفضل التفكير في الأشياء الأقرب فالأقرب،

Evde kalmayı dışarı gitmeye tercih eder.

إنها تفضل البقاء في المنزل على الخروج.

Kendi başıma seyahat etmeyi tercih ederim.

أفضل السفر لوحدي.

Yaya gitmeyi otobüsle gitmeye tercih ederim.

أفضل الذهاب مشيا بدلا من الذهاب بالحافلة.

Dışarı gitmeyi evde kalmaya tercih ederim.

أفضل الخروج على البقاء في البيت.

Belki bir Fransız yemeğini tercih ederdiniz.

ربما، كنت لتفضل طبقًا فرنسيا.

Onunla çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.

أفضل البقاء في البيت على الخروج معه.

Facebook'ta kalmaktansa dışarı gitmeyi tercih ederim.

أفضل الخروج على تصفح الفيسبوك.

Dans etmektense şarkı söylemeyi tercih ederim.

أفضل الغناء على الرقص.

- Sen çay mı kahve mi tercih edersin?
- Çay mı, yoksa kahve mi tercih edersiniz?

هل تفضل الشاي أم القهوة؟

Bilimi tercih edin." diyen bir adamdır bu.

فلتسمعوا للعلم".

Bazı insanların anlatmayı tercih ettiği bir öykü

فهو قصة قرر بعض الأشخاص حكايتها؛

Ve genellikle bununla beraber yaşamayı tercih ederiz.

وغالبًا ما نختار التكيف مع الأمر.

Tek bir hikâyeyi tonlarca veriye tercih ediyoruz.

نحن نفضل قصة وحيدة على طن من البيانات

Bu da hareketleri tekrarlarken tercih ettiğim yöntem.

لكن هذه الصورة تظهر طريقتي المفضلة للتمرن على هذه الحركات.

Ameliyatlarını anestezi ile birlikte geçirmeyi tercih eder.

يفضلون الجراحة مع التخدير وليس بدونه.

Kimisiyse daha direkt bir rota tercih ediyor.

‫بعضها يسلك طرقًا مباشرة أكثر.‬

Büyük araçları ve küçük hükümetleri tercih ederim.

على السيارات الصغيرة جداً والحكومة العملاقة.

Bir daha asla uçak yolculuğunu tercih etmedi

لم يفضل السفر بالطائرة مرة أخرى

Ben başka bir yol aramayı tercih ettim.

- فضلت أن أنظر إلى الجهة الأخرى.
- إخترت أن أنظر للجهة الأخرى.

Ben kahve içmeyi çay içmeye tercih ederim.

أفضل شرب القهوة على شرب الشاي.

Leyla zamanını evinin dışında geçirmeyi tercih etti.

- فضّلت ليلى قضاء وقتها خارج المنزل.
- كانت ليلى تفضّل قضاء وقتها خارج المنزل.

O somut T-bone pirzolayı yemeyi tercih edebilirsin.

أكثر من شيء ما غير مؤكد في المستقبل

Hangisini tercih edersiniz, İlkbaharı mı yoksa Sonbaharı mı?

أتفضل الربيع أم الخريف؟

Hangisini tercih edersiniz? Bunu mu yoksa onu mu?

- أيّهما تفضّل، أهذا أم ذاك؟
- أيّهما تفضّل، أهذه أم تلك؟

Bu şapkayı beğenmiyorum. Ben gri olanı tercih ederim.

لا احب هذه القبعه. افضل الرماديه اكثر

Bu durum da yine en kolay tercih prensibine dayanmakta

هذا يعتمد على مبدأ الخيار السهل مرة أخرى،

Bazı insanlar kedileri sever ve diğerleri köpekleri tercih eder.

البعض يحبون القطط، والبعض الآخر يفضل الكلاب.

Britanyalı kadınların yüzde elli ikisi çikolatayı sekse tercih ediyor.

اثنان وخمسون بالمئة من النساء البريطانيات يفضلن الشوكولاته على الجنس.

Hangisini tercih edersin, pirinç pilavı mı yoksa ekmek mi?

ماذا تفضل أكثر، الرز أم الخبز؟

Yüzlüyü tercih ediyordu . 30 yaşındaki Ney, terfisini bir kereden fazla

أصبح Ney البالغ من العمر 30 عامًا قائدًا مؤكدًا للواء ، على الرغم من رفضه للترقية أكثر

O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor.

عمّا قريبٍ ستفضل ترجمة الجمل في تتويبا على الدردشة معي.

Ve böylece o kart beyniniz için en kolay tercih haline geliyor.

ما يجعلها الخيار الأسهل لعقلك.

Şişman ve çirkin olmayı mı yoksa zayıf ve seksi olmayı mı tercih edersiniz?

هل تفضل أن تكون بدين وقبيح أو أن تكون نحيف ومثير؟

- Onun altında çalışmaktansa istifa ederim.
- Onun emri altında çalışmaktansa işi bırakmayı tercih ederim.

أفضل أن أستقيل بدلا من أن أعمل تحت إدارته.

Macar Kralı başlangıçta, düşmanın Macar topraklarında ilerleyerek Bayezid'in birliklerini yenmeye çalıştığı bir savunma stratejisini tercih etti.

فضّل ملك المجر في البداية استراتيجية دفاعية، وأراد أن يترك بايزيد ينهك