Translation of "Kahve" in Arabic

0.025 sec.

Examples of using "Kahve" in a sentence and their arabic translations:

Kahve içemem.

لا استطيع شرب القهوة.

Kahve yapacağım.

- سأحضّر بعض القهوة.
- سأحضّر بعضاً من القهوة

Kahve soğuk.

القهوة باردة.

Kahve sevmiyorum.

لا أفضّل القهوة.

Kahve içiyorum.

أنا أشرب القهوة

- Yeterince kahve yok.
- Yeterli kahve yok.

ليس هناك قهوة كافية.

Evi kahve kokuyordu,

منزله كان يفوح برائحة القهوة.

Ben kahve sevmem.

لا أحب القهوة.

Yeterli kahve yok.

ليس هناك قهوة كافية.

Kahve içer misiniz?

هل تشرب القهوة عادةً؟

Yeterince kahve yok.

ليس هناك قهوة كافية.

Bu kahve sıcak.

القهوة حارة.

Kahve tercih ederim.

أفضل القهوة.

Ben kahve yapacağım.

سأحضّر القهوة.

Genellikle kahve içmem.

بالعادة لا أشرب القهوة.

Sana biraz kahve hazırlayacağım.

سأعد لك بعض القهوة.

Arkadaşlarımdan hiçbiri kahve içmez.

- لا يشرب أي من أصدقائي القهوة.
- كل أصحابي لا يشربون القهوة.

Tom biraz kahve içiyor.

توم يتناول قليلا من القهوة.

Çok fazla kahve içiyorsun.

إنك تشرب الكثير من القهوة.

İki sütlü kahve, lütfen.

فنجانا قهوة بالحليب من فضلك.

Biraz daha kahve, lütfen.

أكثر من القهوة, من فضلك.

Biraz kahve iç, Jamal.

تناول قليلا من القهوة.

Dün kahve dükkanına gittim.

ذهبت إلى المقهى بالأمس.

- Yanlışlıkla kahve fincanına tuz koydu.
- Kahve fincanına kazara tuz attı.

وضع الملح في فنجان قهوته بالخطأ.

Bir fincan kahve içmek istiyorum.

أريد أن أشرب فنجاناً من القهوة.

- Ben kahve içtim.
- Kahveyi içtim.

شربت القهوة.

Tom her gün kahve içiyor.

يشرب توم القهوة يوميا.

Sami o kahve dükkanından geliyordu.

كان سامي آتيًا من ذاك المقهى.

. Ve kahve çekirdeklerinin tamamen tükeneceğini bilseydiniz

درجات الحرارة سيمحو اشجار الكاكاو في غانا وساحل العاج ما

İstasyonun önünde bir kahve dükkanı var.

يوجد مقهى أمام المحطة.

- O, kahveyi sevmez.
- O, kahve sevmez.

إنه لا يحب شرب القهوة.

Bana bir fincan kahve getir, lütfen.

أحضر لي فنجاناً من القهوة؟

Lütfen bana biraz daha kahve ver.

هل بإمكانك أن تعطيني المزيد من القهوة من فضلك؟

Bir fincan daha kahve alır mısınız?

هل تشرب كأسًا آخر من القهوة.

Bir kahve daha alabilir miyim, lütfen.

فضلا، أيمكنني الحصول على كوب قهوة آخر؟

Kahve için büyük bir pazar var.

هناك سوق كبيرة للقهوة.

- Kahve tercih ederim.
- Kahveyi tercih ederim.

أفضل القهوة.

- Sen çay mı kahve mi tercih edersin?
- Çay mı, yoksa kahve mi tercih edersiniz?

هل تفضل الشاي أم القهوة؟

Bakıp da çok kahve tenli, çok şişman,

شخصاً ينظرون إليه ويرونه أسمراً أكثر من اللازم، سميناً أكثر من اللازم،

Bir fincan koyu kahve olmadan uyanmak zordur.

من الصعب أن تستيقظ بدون أن تتناول فنجانا من القهوة المركزة.

Ben kahve içmeyi çay içmeye tercih ederim.

أفضل شرب القهوة على شرب الشاي.

Lütfen bana bir fincan kahve koyar mısınız?

هل لك أن تصبّ لي كأساً من القهوة من فضلك؟

İki çay ve üç kahve sipariş ettim.

لقد طلبت اثنين شاي وثلاثة قهوة.

Biz oturur oturmaz, o bize kahve getirdi.

ما إن جلسنا حتى جاءت لنا بالقهوة.

Adamı yoga dersinden sonra kahve içmeye davet ettim.

قلت له أن يلتقيني لشرب القهوة بعد درسي اليوغا .

Ama ona aromalı kahve sütlüğü getirmemi isteyen hastam

ولكنْ مريضتي هناك تطلبُ أنْ أجلب لها مبيّض القهوة المنكّه،

Ailemin de kullandığı kahve takımının aynısıyla servis yaptı.

التي قُدمت لنا في إبريق مطابق تمامًا للذي اعتاد والداي على استخدامه.

Bal ve çikolatanın hayatımızdan kaybolması gibi kahve de yok olacak,

حال العسل والشوكولاتة اللذان سيختفيان من حياتنا ايضاً

? Kahve yok, çikolata yok. Küresel ısınmanın etkileri sadece dünya haritasını

بحسب الرقم المتوقع في حال الذوبان الكامل لجليد القطبين?

Sabah kahvesinin kaderi daha iyi olmazdı. Dünyadaki kahve yetiştirme bölgelerinin

يعني اختفاء الشوكولا. ومصير قهوة الصباح لن يكون افضل اذا