Translation of "Içecek" in Arabic

İçki içecek kadar yaşlıyım.

أنا كبير بما يكفي لأشرب.

Sana içecek bir şey alacağım.

ساُحضِر لكَ شيئاُ لتشربهُ.

İçecek bir şey ister misiniz?

- أتريد أن تشرب شيء ما؟
- أتريد شرب شيء ما؟

Sıfır randevu bir içecek ve bir saat demek.

الموعد الصفر ما هو إلا مشروب واحد، وساعة واحدة.

Ve onun, ilk tescilli markanın alkollü bir içecek olmasının

وأتعجب من الرسالة المراد إيصالها لإنسانيتنا

Peki bu insanlar ne yiyecek, ne içecek, taş mı yiyecek bu insanlar?

فماذا يأكل هؤلاء الناس ، يشربون ، الحجر أو الطعام؟

Neredeyse her gün alkolsüz bira içiyor çünkü bira onun en sevdiği içecek fakat her gün alkol içmek istemiyor.

هي تشرب الجعة عديمة الكحول كل يوم لأن الجعة هي مشروبها المفضل إلا نها لا تريد تناول الكحول كل يوم.