Translation of "Ele" in Arabic

0.013 sec.

Examples of using "Ele" in a sentence and their arabic translations:

Amigdala ele geçirmesi ve duygusal ele geçirme.

اختطاف اللوزة والاختطاف العاطفي.

ele geçirdiğimizde yakalandım.

حين استولينا على مدينة "باندو".

Konusu ele alındı. Ayrıca...

وكان موضوعاً رئيسياً. أيضاً...

Sevgili arkadaşım Louis'yi ele alalım.

لنأخذ مثلاً صديقي العزيز لويس.

Modern hayvanların anatomilerini ele alıp

هل تتذكرون طريقة (تطور السلالات القوسي)

Korkunun beni ele geçirmememesi için

جمعت كل ذرة شجاعة بداخلي،

Geçmek bilmeyen izleri ele alacak.

التحديات المتبقية التي تعيق النساء.

Örneğin, şu buzulu ele alalım.

خذ ذاك الجليد على سبيل المثال.

Bir hastalık gibi ele almalıyız.

سنتمكن من معالجتها كمرض.

Burada şirketi hemen ele geçiriyor

الاستيلاء على الشركة هنا

NB: Evet, küresel ısınmayı ele alabiliriz.

نيك بوستروم: هنا يمكننا أن نأخذ حالة الاحتباس الحراري.

♪ El ele Diz dize ♪

♪ يد بيد ركبة عند ركبة ♪

Dişi puma avantajı ele geçirmiş durumda.

‫لدى اللبؤة الآن الأفضلية.‬

Bazı yerleri de ele geçirmeye başlamışlardır.

‫وفي بعض الأماكن،‬ ‫تكون هي المهيمنة.‬

Nihayet ele geçirildiklerinde ve Napolyon'un yedeklerini

عندما تم أخذهم أخيرًا ، وقيل له إن نابليون لن يرسل احتياطيه

En büyük kısmı Rusya ele geçirmiştir.

مما أدى ذلك الى تقسيمها الى اجزاء، وحصلت روسيا على حصة الأسد

Alman Tsingtao Deniz üssünü ele geçirir

انتقل إلى الاستيلاء على القاعدة البحرية الألمانية في تسينجتاو.

Sen inisiyatifi ele alarak iletişimi başlatacaksın

ستمسك أنت بزمام المبادرة وتبدأ الحوار،

Vücudumun alt yarısını ele geçirmek istesen de,

على الرغم من أنك تريد أن تحتل الجزء السفلي من جسمي.

Küresel ısınmanın bir numaralı sebebini, ele alalım.

الدافع رقم واحد للاحترار العالمي.

Bu büyük gizemi ele almak için buradayım.

انا هنا لحل هذه الاحجية العظيمة

Ele alınması gereken bazı zor sorunlar var:

هناك مشاكل أصعب يجب التعامل معها

Hayatımızı, ekonomimizi ve politikamızı ele geçirmiş görünüyor.

واقتصادنا وسياساتنا.

Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.

ماذا عن العالم ككل؟

Fransız ordusunun komutanı John Nevers ele geçirildi.

تمّ القبض على جون نيفيرز، قائد الوحدة الإفرنجية.

Mekânsal adaleti sağlayabilmek ve problemi ele alabilmek için

لقد كنا نجرب جميع أنواع المناقشات واللقائات

Yüksek oranda ganimet ele geçiriliyor, özellikle askeri ekipman.

الغنيمة كانت كبيرة، خاصة المعدات العسكرية

Ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdüler.

الكبير - وساروا شرقًا لمواجهة التحالف الثالث.

Rektör, Project '87'deki sorunları ele almak için

ولذلك، أنشأ فريق عمل

Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır.

إنما يجب معالجة مشاكلنا بواسطة الشراكة كما يجب أن نحقق التقدم بصفة مشتركة

John ve Mary, her zaman el ele yürürler.

جون وماري عطول بيمشوا وهنن ماسكين ايدين بعض

Leyla ve Sami el ele tutuşarak sokakta yürüyordu.

كانت ليلى تسير مع سامي في الشّارع ممسكان يدي بعضهما.

Ettiğini ve isteklerimizle arzularımızı nasıl ele geçirdiğini tahmin edebiliriz.

كيف أنّه يقتحم دماغنا ويحتل ما نريده ونرغب به.

Ve Moldovya tahtını ele geçirmeye çalışan Prens Stefan'a askeri-

قوته ، فهو يقدم المساعدات العسكرية إلى الأمير ستيفان الذي يحاول أن يتولى

Aynı zamanda onları ele veriyor. Çoğu av hüsranla sonlanıyor.

‫كما يكشفها أيضًا.‬ ‫معظم عمليات الصيد تبوء بالفشل.‬

Ve iki milyondan fazla sahte tekstil ürünü ele geçirildi

وتمت مصادرة اكثر من مليوني قطعة ملابس،

Stratejik önemi büyük bir şehrin ele geçirilmesi gerektiğini biliyordu.

وكانوا يعلمون أن المدينة ذات الأهمية الاستراتيجية يجب أن تُحفظ.

Ayrıca bir zamanlar büyükbabasının olan Bran Şatosunu da ele geçirir.

كما قام ايضا باستعادة قلعة بران ، التي كان يملكها جده

Düşünün ki Kabeyi Hristiyanlar ele geçiriyor ve orayı kiliseye çeviriyorlar

تخيل أن المسيحيين يأخذون الكعبة ويحولوها إلى كنيسة

Ormanda dar bir boşluk yaratarak Eflak seferini ele geçirmek istediler.

الغابة، وكانت حريصة على مطاردة فويفود الأفلاق.

Kendi cinsinden birini sevdiği için el ele özgürce sokaklarda yürüyemediği hâlde

التقيت بأشخاص قالوا لأنهم أحبوا شخصًا من نوعهم، لم يتمكنوا من

Banka bilgilerini ele mi geçirdiler ve kredi kartından para mı çektiler?

هل حصلوا على تفاصيلهم المصرفية وسحبوا الأموال من بطاقاتهم الائتمانية؟

Milano Fransızlar tarafından ele geçirilinceye kadar 17 sene boyunca yanında çalıştı

عمل معه لمدة 17 عامًا حتى استولى الفرنسيون على ميلان

Ancak, düz haritalar kullandığımız sürece projeksiyonların saçmalıklaını ele alacağız, şunu unutmayın:

لكن، ما دمنا نستخدم الخرائط المسطحة يجب علينا الاخذ بعين الاعتبار تلك الاسقاطات وان نتذكر انه

Napolyon Haziran ayında Wellington ve Blücher'in ordularını ele geçirmek için Hollanda'ya ilerlediğinde

عندما تقدم نابليون إلى هولندا في يونيو ، لمواجهة جيشي

Ve harap etti, bu nedenle Bulgaristan'daki Osmanlı kuvvetleri Niğbolu'i ele geçirdi ve

في المناطق الجنوبية للمجر، بينما استولت القوات العثمانية في بلغاريا على نيكوبوليس

Bu, Osmanlı casuslarının Manuel tarafından Sigismund'a gönderilen bir mektubu ele geçirdiği zamandı.

في هذا الوقت تقريبًا اعترض الجواسيس العثمانيون رسالة من مانويل إلى سيجيسمونود

Tabii başka sebepler de vardı. Bu nedenle Pando şehrini ele geçirmek üzere ilerledik.

إضافةً إلى أهدافنا الأخرى. لهذا بدأنا بالاستيلاء على مدينة "باندو".

, ancak medya haberi tecrübe evliliği adı altında ele aldı ve Mısırlı avukat, fikrini

الخبر تحت اسم زواج التجربة وقال المحامي المصري انه استمد فكرته

En büyük birliği olan Dördüncü Kolordu oldu ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdü.

الجيش الكبير - وسار شرقًا لمواجهة التحالف الثالث.

Son söze sahipti . Apollo 8 aya ulaştığında, mürettebat yavaşlamak ve Ay'ın yerçekimi tarafından ele geçirilmek

عندما وصلت أبولو 8 إلى القمر ، اضطر الطاقم إلى إطلاق محرك SPS الضخم لإبطاء سرعته

Bu, belki de savaştan sonra bu topraklar üzerinde kontrolü ele geçirmeye çalışan Sigismund'u rahatsız etti.

مما أثار استياء سيجيسموند، الذي ربما سعى للسيطرة على هذه الأراضي بعد الحرب.

Ancak Soult 20.000 adamla kuzeye yürüdü ve Badajoz'u ele geçirdi… ancak Barrosa yakınlarında bir düşman inişinin

ومع ذلك سار سولت شمالًا مع 20 ألف رجل ، وأسر باداخوز ... لكنه انسحب بعد تلقيه أنباء

Ve yaklaşan savaşın ana stratejik hedefi olan Tuna Nehri'nin her iki yakasında iktidarı ele geçirmeyi hedefledi.

والسيطرة على ضفتي نهر الدانوب السفلي،

- Fadıl, İslam'da din ve ileri bilimin el ele verebileceğini buldu.
- Fazıl İslam'da din ve modern bilimin birbiriyle uyumlu olabileceğini fark etti.

اكتشف فاضل أنّه في الإسلام لا يوجد مشكل بين الدّين و العلوم المتقدّمة.