Translation of "Arkadaşım" in Arabic

0.013 sec.

Examples of using "Arkadaşım" in a sentence and their arabic translations:

Arkadaşım Melissa'ydı.

كانت صديقتي ميليسا.

Arkadaşım mısın?

- هل أنتَ صديقي؟
- هل أنتِ صديقتي؟

Arkadaşım geldi.

صديقي قد وصل.

- Bir sürü arkadaşım var.
- Birçok arkadaşım var.
- Çok arkadaşım var.

- عَنْدِي أَصْدِقَاء كُثُرْ
- لدي الكثير من الأصدقاء.

Bob benim arkadaşım.

بوب صديقي.

Boş konuşuyorsun, arkadaşım.

إنك تقول كلاما فارغا يا صديقي.

Arkadaşım tenis oynamaz.

- صديقي لا يلعب كرة المضرب.
- صديقتي لا تلعب كرة المضرب.
- صديقي لا يلعب التنس.

Kız arkadaşım yok.

ليس لديّ صديقة.

Arkadaşım Korece öğreniyor.

صديقي يدرس اللغة الكورية.

Hiç arkadaşım yok.

لا أملك أصدقاء.

Bir arkadaşım var.

- أنا لدي صديق.
- عندي صديق.

Arkadaşım Art'ı hatırlıyor musunuz?

تتذكرون صديقي آرت؟

Arkadaşım şu evde yaşıyor.

يعيش صديقي في ذلك المنزل.

İngiltere'de bir arkadaşım var.

- أنا لدي صديق في إنجلترا.
- أنا لدي صديقة في إنجلترا.

Şimdi arkadaşım evde olmalı.

- صديقي ينبغي أن يكون في المنزل الأن.
- صديقي يجب أن يكون بالمنزل الآن.

Arkadaşım bana yardım etti.

صديقي ساعدني.

Keşke çok arkadaşım olsa.

يا ليتني عندي أصدقاء كثر.

O benim sınıf arkadaşım.

إنها زميلتي.

Arkadaşım konuşkan bir insan.

صديقي شخص ثرثار.

Bu benim arkadaşım Tom.

هذا صديقي توم.

Kahire'de birkaç arkadaşım var.

لدي بعض الأصدقاء في القاهرة.

- Çin'de başka bir arkadaşım var.
- Çin'de bir arkadaşım daha var.

لي صديق آخر في الصين.

Bir arkadaşım kızının fotoğrafını gönderdi.

أرسلت صديقةٌ لي هذه الصورة لطفلتها.

Sevgili arkadaşım Louis'yi ele alalım.

لنأخذ مثلاً صديقي العزيز لويس.

Erkek arkadaşım olup olmadığını sordu.

ومن حيث لا أدري، سألتني إذا كان لدي حبيب.

Şimdi size arkadaşım Cayla'yı tanıtayım.

حسنًا، دعني أعرفك على صديقتي كايلا.

O, benim bir arkadaşım için.

هذا لصديق لي.

Arkadaşım George ilkbaharda Japonya'ya gidiyor.

سيأتي صديقي جورج إلى اليابان في فصل الرّبيع.

Keşke daha fazla arkadaşım olsa.

يا ليتني عندي أصدقاء كثر.

İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.

لديّ صديق يعيش في إنكلترا.

Sapparo'da yaşayan bir arkadaşım var.

لدي صديق يعيش في سابورو.

Yeni arkadaşım olmak ister misin?

أتود أن تكون صديقي الجديد؟

Çok uzun zamandır görmediğim bir arkadaşım

أرسل صديق لي لم أره منذ سنوات

Birçok erkeğe göre, arkadaşım Louis gibi,

كثير من الرجال مثل صديقي لويس يقولون

Arkadaşım beni dürterek ''Ne yapıyorsun?'' dedi.

كان رفيقي يدفعني موبخًا: "ماذا تفعل؟"

Bu cinsiyetin acemisi olduğumdan arkadaşım Jen'e

بما أنني جديدة على هذا الجنس، سألت صديقتي جين.

Bir arkadaşım vardı, kızı doğduğu zaman

لدي صديقة قالت ذلك، عندما ولدت طفلتها،

Arkadaşım Richard Rogers ile maceraya atıldığımızda

أنا وصديقي ريتشارد روجرز، شريكان في المغامرة،

Eşim, biricik hayat arkadaşım Lucía Topolansky.

أقدّم لكم رفيقتنا العزيزة "لوسيا توبولانسكي".

Arkadaşım başkasının hipotezi ile bilime girilmez

لا يستطيع صديقي أن يدخل العلم بفرضية شخص آخر

O ne kardeşim ne de arkadaşım.

بالنسبة لي فانه ليس أخاً ولا صاحبا.

- Tom benim arkadaşımdır.
- Tom benim arkadaşım.

- توم صديقي.
- توم هو صديق لي.

Doğum günün kutlu olsun, sevgili arkadaşım.

عيد ميلاد سعيد, صديقي العزيز.

NASA için çalışan bir arkadaşım var.

لديّ صديق يعمل عند وكالة الفضاء الأمريكية.

Benim ismim Jake. Bu iyi arkadaşım Mikhail.

اسمي جاك. وهذا صديقي الطيب ميخائيل.

Sonra benim çocukluk arkadaşım bana dedi ki;

ثم قال لي صديق طفولتي،

Ilkokula başladığım zaman arkadaşım olacak, dostum olacak,

عندما أبدأ في المدرسة الابتدائية، سأحصل على صديق، زميل،

Arkadaşım sarı renkli bir araba satın aldı.

اشترى صديقي سيّارة لونها أصفر.

Aynı yıl, başka bir arkadaşım o formu doldurdu

وفي نفس السّنة، أرسل صديقُ آخر الاستمارة بعد ملئها

Babası ünlü bir aktör olan bir arkadaşım var.

لي صديق أباه ممثل مشهور.

- Bu hediye arkadaşım için.
- Bu hediyeler dostum için.

- هذه الهدية لصديقتي.
- هذه الهدية لصديقي.

- O benim arkadaşım mı?
- O benim dostun mu?

هل هي سديقتي؟

Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.

أنا لست مثلي الجنس، لكن أصدقائي الذكور مثليون

Hem de arkadaşım Melissa gibi birçok insan şanslı değilken.

بينما الكثيرون مثل صديقتي ميلسيا غير محظوظين.

Bir arkadaşım dedi ki ''Leland, harika bir astronot olursun.''

قال لي أحدُ الأصدقاء: "(ليلاند)، ستكون رائد فضاءٍ عظيم"

Yakın bir arkadaşım aradı dedi ki yobaz ne yapıyosun

قال صديق مقرب ، ماذا تفعل؟

- Tom benim arkadaşımdır.
- Tom benim arkadaşım.
- Tom benim dostumdur.

توم صديقي.

O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.

إنه ليس خليلي، ما بيننا هو حب أفلاطوني مع بعض المنافع!

Bir arkadaşım 'Şu ana dek gördüğüm farkındalığı en yüksek bebek' dedi.

قال أحد الأصدقاء " أنها أكثر طفل منتبه رأيته في حياتي "

- Benim en iyi dostum bir kitaptır.
- En iyi arkadaşım bir kitaptır.

افضل صديق كتاب

Ve on altı yıl boyunca en iyi arkadaşım olarak gördüğüm bir silah arkadaşımı kaybettim . "

ورفيقي في السلاح لمدة ستة عشر عامًا والذي اعتبرته صديقي المفضل ".

şuan izleyenler şey diyor bu benim aynı şu arkadaşım demiyomusunuz diyorsunuz evet işte o arkadaşınız

أولئك الذين يشاهدون الآن يقولون أن هذا هو نفس صديقي ، هل تقول أنك لا تقول نعم ، هذا صديقك

- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.

بيل صديقي المفضل.