Translation of "Dışarıda" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Dışarıda" in a sentence and their arabic translations:

Dışarıda olduğumda

غالبًا عندما أكون بين عامة الناس،

Annem dışarıda.

خرجت أمي.

Dışarıda bekleyeceğim.

سأنتظر في الخارج.

Çare orada, dışarıda.

المساعدة موجود هناك.

Seni dışarıda gördüm.

رأيتك في الخارج.

Yağmurda dışarıda oynamamalıydım.

كان يجب أن لا ألعب خارجاً في المطر

Sami dışarıda bekliyordu.

كان سامي ينتظر في الخارج.

Ben seninle dışarıda buluşacağım.

سأقابلك في الخارج.

Tom dışarıda çiçekleri suluyor.

توم في الخارج يسقي الأزهار.

- Leyla dışarıda bir ses duydu.
- Leyla dışarıda bir gürültü duydu.

سمعت ليلى ضجّة في الخارج.

Değişiklik olması için dışarıda yiyelim.

لنأكل في مطعم كتغيير.

- Tom orada.
- Tom orada dışarıda.

توم هناك.

Bu gece dışarıda yemek istiyorum.

أريد أن آكل في مطعم الليلة.

Fadıl bütün gün dışarıda kaldı.

بقي فاضل في الخارج طوال اليوم.

Bütün aile bir yürüyüş için dışarıda.

خرجت العائلة كلّها لتتمشّى.

Tom dışarıda köpeği ile frizbi oynuyor.

توم في الخارج يلعب لعبة الصحن الطائر مع كلبه.

Dışarıda olmak oldukça az riskli olabilir.

مثل أن كونك بالخارج قد يجعل الخطر أقل بشدة،

Tom geç saatlere kadar dışarıda kalmamalıydı.

لا ينبغي لتوم أن يكون خارجا حتى وقت متأخر.

- Evde mi yoksa dışarıda mı yemek yersin.
- Evde mi yoksa dışarıda mı yemek yersiniz?

أتأكل في المنزل ام في المطاعم؟

İşim, özetle, yanlış şeyleri dışarıda bırakmanızı sağlamak.

عملي باختصار، جعلكم تستبعدون الأشياء الخاطئة.

Biliyorum ki dışarıda ve siz seyircilerin arasında

وأعلم أن هناك أشخاص في الجمهور قد يكون مروا بتجربة كهذا

Ve bu duvarın nasıl çocukları dışarıda tuttuğunu

الذي أبقى الأطفال بعيدًا بالفعل،

Dışarıda başka şeyler bulmak için madenden çıkıyoruz.

‫سنخرج من المنجم‬ ‫ لنرى ماذا أيضاً يمكننا العثور عليه هنا.‬

Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken

‫مع حشد كبير تجمع في الخارج‬ ‫لمشاهدة هذه الفوضى،‬

Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman

في الأساس، عندما أرادت أن تتحدث في بعض الأحيان،

Vakaların sadece biri virüsü dışarıda kapan birini içeriyordu.

ووجدت أن حادثًا واحدًا فقط تضمن مريضًا التقط العدوى عندما كان في الخارج.

Dışarıda bırakılan ve geride kalan kişiler ve yerler var.

قد أُهملوا وتُركوا.

Benden iki yaş büyük bir arkadaşımla dışarıda oyun oynuyordum,

ألعب في الشارع مع صديقي الذي كان يكبرني بعامين،

Size dışarıda hâlâ empati sahibi insanlar olduğunu göstermek için

ولكي أُريكم أن مازال هناك أشخاص متعاطفين،

Dışarıda olmanın virüsün kendisi üzerinde de bir etkisi var.

والتواجد في الخارج له تأثير على الفيروس نفسه أيضا.

Şu an dışarıda bir yerlerde böyle hisseden milyonlarca insan var.

يوجد الآن الملايين من الناس هناك مثلي يشعرون بتلك الطريقة.

Deneğimin üzerine hem içeride, hem dışarıda 1.8 metreden sprey sıktım.

واستخدمتها على شخص تجريبي في الداخل والخارج، من على بعد ٣ أقدام.

Ama sonra araştırmaları derinlemesine incelemeye başladıkça Covid-19'u dışarıda koşu yapan

بعدها بدأت بالتعمق في الأبحاث، واستوعبت أن مخاطر الإصابة بكوفيد-١٩

Dışarıda yanınızdan geçen bir koşucu ya da bisikletlinin size virüs bulaştırması için

دعوني أخبركم ماذا قد يحدث حقا لعداء أو دراج في الخارج.