Translation of "Bunların" in Arabic

0.020 sec.

Examples of using "Bunların" in a sentence and their arabic translations:

Bunların hepsi kırılmış.

‫هذه تحطمت تماماَ.‬

Tüm bunların sonucunda,

اليوم،

Bunların hiçbiri yapılmadı.

لم يحدث أي من هذا

Bunların hepsi ölçülebilir.

كل هذه الأشياء قابلة للقياس.

Bunların hiçbirini sevmiyorum.

لا أحب أياً من هذا.

Bunların anlatılmasını sağladım.

حرصت على أن يوصلوا ما لديهم من معرفة.

Bunların ötesine nasıl geçebiliriz?

كيف يمكن أن نتجاوزها؟

Sizden bunların hepsini unutmanızı istiyorum.

لذا، أريد منك أن تنسى كل تلك النصائح

Ve bunların hepsi aynı değil.

و كلها ليست مثل بعض

Ve bunların hepsi emilime uğramaz

‫ولا تُمتص بالكامل‬

Bunların hepsi bağımsız yaşam destekleri

كل واحد من الثلاثة هو نظام دعم حياة مستقل،

Şimdi bunların hepsini bir toplayın

الآن جمع كل منهم

Bunların hepsi ihtiyacım olan şeyler.

هذا كل ما احتاجه.

Bunların nadir ve değerli çıktıları olacaktır

حيث ينتج عنه نتائج نادرة وقيمة،

Bunların hepsi online olarak yapılan şeyler.

جميع هذه الأشياء تتم بطريقة إلكترونية.

Bunların toplam ağırlığı 40 milyar ton.

وتزن مجموعًا يقدّر بحوالي 40 مليار طن.

Bunların her biri size kriz adına

تتحملون جميعًا المسؤولية

Aslında bunların hepsi ve daha fazlası.

حسناً، جميع ما ذكر هو سبب لذلك، وأيضاً الكثير مما لم يذكر.

Birleşmiş Milletler'in tüm üye devletleri bunların

فقد وافق جميع الدول الأعضاء بالأمم المتحدة

KS: Bunların hepsini kendi başına yaptın.

كيلي: أنت عزفت كل هذا بنفسك؟

Yeni nesil belki bunların hiçbirini bilmiyor

ربما لا يعرف الجيل الجديد أيًا من هؤلاء

Neyse ki tam da bunların ortasında

ولكن لحسن الحظ، في وسط كل ذلك

Tabii ki bunların çoğu şaka yollu ama

بالطبع، أغلبها سخرية

Ancak bunların çoğu bizlerin görebildiği olaylar değil.

وللآن، تعد تلك الأنشطة في الغالب غير مرئية بالنسبة لنا.

Ancak bunların büyük bölümü çoğunlukla bize görünmezdir.

لكن كلّ هؤلاء لا يلاحَظون من قبَلنا.

Tahmin edebileceğiniz gibi bunların hiçbiri kolay değil.

لن يكون كل هذا سهلًا، كما تتخيلون.

Bunların hepsi bir ülkenin ihtiyaç duyduğu meslekler,

هذه كل الوظائف التي يحتاج إليها البلد،

çalışmalarının yapıldığı ve bunların kayıt altına alındığı

تم عملهم وتسجيلهم

Tabi bunların hepsi bir rastlantı da olabilir

بالطبع ، كل هذا يمكن أن يكون صدفة.

Bunların merkezindeki yoksul halk, bu etkiye maruz kaldı.

فقد حازت المناطق الفقيرة باسوأ ما في الأمر

Ve beni en çok etkileyen şey, bunların çoğunun,

ما صدمني حقاً هو أن الكثير الكثيرمنهم --

Zahmetli soruları sormak ise bunların arasında olmasa gerek.

وأظن ليس هذا هو طرح الأسئلة المزعجة.

Bakın bunların hepsi kendi popolarını sağlama almak için

انظروا، هؤلاء الأشخاص خلقوا منطقة راحة لأنفسهم

Fakat fényképezőgép için şu an bunların hiçbiri yok.

لكن fényképezőgép لا تملك أياً من هذه الارتباطات الآن.

Bunların hepsi bir insan olarak beni rahatsız etti.

كان هذا الأمر برمته مقلقًا في نظري كإنسان.

Aslında biz bunların bir çoğuna batıl diyoruz ama

في الواقع ، نسمي العديد منهم خرافة ، ولكن

Akrabalarıyla birçok projenin lansmanı ile, bunların en önemlisi

حملت الذي لقبها فيه البريطانيون توسعٌ سريعٌ لنفوذ اسماء في

Dedim ki bunların hepsini ben uyguladım, faydasını gördüm,

قلت أني قد جربت كل هذه الأشياء، ورأيت فائدتها،

Bunların neden bu kadar önemli olduğu da burada saklı.

إلا أن الأمر الرئيسي هنا هو ما سبب كونها مشاعر مهمة للغاية

Beyinden salgılanan bazı kimyasalların kana karıştığını ve bunların vücutta

يتم إطلاق مواد كيماوية من دماغنا تنبثق داخل مجرى الدم

Bunların hepsi. Tamam, suya dönmek için bu taraftan gidiyoruz.

‫عبر هذا.‬ ‫حسناً، سنتجه في هذا الاتجاه نحو المياه.‬

Bazı insanlar tüm bunların sıradan bir mesele olduğunu düşünüyor.

وبعض الناس يعتقدون أن هذا يعتبر مشكلة تافهة.

Sonuçta bunların da kompakt olması lazım, katlanabilir ve hafif.

والذي يجب أن يكون مضغوطًا، أو قابلًا للضغط، وخفيفًا،

Bunların yanı sıra bilimsel olarak kanıtlanmış bir olay var

هناك أيضا حادثة مثبتة علميا

Ve bunların hepsi size bir deli saçması olarak gelecek

وكل هذا سيأتي إليك على أنه هراء مجنون

...bunların hepsi çok kısa sürede en ufak şüphe yaratmadan gerçekleştirildi.

وكان هذا في الليل، وكل ذلك في مدة زمنية قصيرة ودون إثارة أي شكوك

Benim için bütün bunların başladığı 2010 yılına götürmeme izin verin.

وأعيدكم للوراء عندما بدأ هذا كله لي وذلك في عام 2010،

Nasıl yani? Ay'a gidilmemiş de bunların tamamı bir stüdyoda mı çekilmişti?

ماذا تقصد؟ ألم تذهبي إلى القمر ولكن تم التقاطهم جميعًا في الاستوديو؟

Kafeler, restoranlar, büyük marketlerin bazıları, kuaförler... Ya bunların bir çoğu kapandı.

المقاهي والمطاعم وبعض الأسواق الكبيرة ومصففي الشعر ... العديد منها مغلق.

Eğer ki Amerika da Müslümanları terörist olarak tanıyorsa bunların suçlusu da biziz!

إذا كانت أمريكا تعرف المسلمين على أنهم إرهابيون ، فنحن المذنبون!

Ve boş boş etrafına bakındığını o birkaç saniyelik sürede bunların olduğunu söylüyor

ويقول أنه ينظر حولها بشكل فارغ في بضع ثوان

Aslında bunların çoğu kurgu ve bir kısmı da peri masalı ve bunu kolayca

حسنًا ، الكثير منها عبارة عن خيال ، وبعضها من القصص الخيالية ، ويمكنك اختيار

çağırdı Yeni otoriteye. Yeni geçiş hükümetinin bunu uygulamak için birçok görevi var. Bunların

من المهام لتنفيذها على رأسها تشكيل حكومةٍ وزاريةٍ جديدة خلال

Oranında ve bunların ortadan kaybolmasını önlemek için insani çözümler hala sera gazı emisyonlarını

المئة وما زالت الحلول البشرية لتفادي اندثارها تتركز حول تقليل

Işte bunların hepsi olabilir. Bu taşları her 4 dakika bir yerleştirirsek işte inşaatı 20 yıl sürüyor

هذا كل ما يمكن أن يكون. إذا وضعنا هذه الأحجار كل 4 دقائق ، سيستغرق البناء 20 عامًا.

Ve bunların üstesinden gelen olağanüstü insanları incelediği için bir sonraki adım için harika bir yer olacaktır .

إطلاق القمر والأشخاص الاستثنائيين الذين تغلبوا عليها.

Kara delikler ve solucan delikleri bunların kısa yolu gibi bir şey yani kısa yol sekmesi gibi yine

الثقوب السوداء والفتحات الدودية تشبه اختصاراتها ، كعلامة تبويب اختصار مرة أخرى