Translation of "Oyun" in Arabic

0.014 sec.

Examples of using "Oyun" in a sentence and their arabic translations:

Oyun başlasın.

فلتبدأ المباراة.

Oyun askıya alındı.

أُلغيت المباراة.

Oyun saat sekizde.

ستبدأ المسرحية في الساعة الثامنة.

Oyun henüz bitmedi.

لم تنته اللعبة بعد.

Bu, bir oyun değil.

هذه ليست لعبة.

O zaman oyun biter!

‫ستكون نهاية اللعبة!‬

Oyun saat kaçta başlayacak?

متى ستبدأ المباراة؟

Oyun heyecan verici oldu.

اللعبة اصبحت ممتعة

Oyun 14.00'te başlar.

ستبدأ المسرحية الساعة الثانية مساءً.

Bu oyun sona erdi.

إنتهت المسرحية.

Bu oyun alanından çıkalım.

لنخرج من ساحة اللعب هذه.

Oyun saat dokuzda sona erdi.

انتهت المباراة الساعة التاسعة.

Babam bana bir oyun verdi.

أعطاني أبي لعبةً.

"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.

‫لكنني لم أستطع منع نفسي‬ ‫من التفكير في أنها تلعب مع السمك.‬ ‫نرى اللعب غالبًا بين الحيوانات الاجتماعية.‬

Oyun kumandasını alın. Bir karar vermelisiniz!

‫تناول جهاز التحكم في اللعبة.‬ ‫يجب أن تتخذ قرارك!‬

CEO oyun kitabına göre ise “hissedarlar.”

ويقول دليل المدير التنفيذي أن الهدف هو المساهمون.

Yeni bir oyun kitabına ihtiyacımız var.

نحتاج دليلًا جديدًا.

Bir de şey; sokakta oyun oynayamaz

شئ واحد؛ لا يمكن لعب الألعاب في الشارع

Beraberce oyun oynardık. Hatırladınız mı şimdi?

كنا نلعب معا. هل تتذكر الان؟

Kötü havadan dolayı oyun iptal edildi.

أُلغيت المباراة بسبب تغير الجو.

Her yeni dil bir oyun gibidir.

كل لغة جديدة هي كلعبة.

Hamlet Şekspir tarafından yazılmış bir oyun.

هاملت مسرحية لشكسبير.

Sami çok tehlikeli bir oyun oynuyordu.

كان سامي يلعب لعبة خطيرة للغاية.

Ve solumda küçük çocukların oyun seslerini duyuyorum.

وأسمع أطفالًا صغار يلعبون على يساري

Oyun severler teknolojideki keşiflerin genellikle öncülüğünü yapıyorlar.

اللاعبين هم أول من يكتشفون التكنولوجيا الجديدة.

Kablolu yayın izleyebilir oyun oynayabilir Youtube'da takılabilir

يمكنك مشاهدة التلفاز،يمكنك أن تلعب الألعاب الإلكترونية،مشاهدة اليويتوب،

özel dersi. Çocuğun oyun oynamaya vakti yok

درس خاص. الطفل ليس لديه وقت للعب

Sokakta yaşamak isterdik sokakta oyun oynamak isterdik

نود أن نعيش في الشارع

Oyun kumandanızı alın ve hemen bir karar verin.

‫لذا تناول جهاز التحكم في اللعبة‬ ‫واتخذ قراراً سريعاً.‬

Hadi, oyun kumandanızı alın ve bir karar verin.

‫تناول جهاز التحكم في اللعبة واتخذ قرارك.‬

şimdi erkeklerin bildiği bir oyun var 9 aylık

الآن هناك لعبة يعرفها الرجال بعمر 9 أشهر

Ama bilgisayarda oyun oynarken anormal bir tavrımız vardı

ولكن كان لدينا موقف غير طبيعي أثناء لعب الألعاب على الكمبيوتر

Buradaysa oldukça antisosyal bir hayvan balıklarla oyun oynuyor.

‫هذا حيوان غير اجتماعي بالمرة‬ ‫وها يلعب مع السمك.‬

MR: Hayır, bir oyun atalım, incelemek için atıyoruz.

لا .. نعرض لعبة .. ونعرض تقييمها

Benden iki yaş büyük bir arkadaşımla dışarıda oyun oynuyordum,

ألعب في الشارع مع صديقي الذي كان يكبرني بعامين،

Erken seçimin habercisi mi? Yoksa global bir oyun mu?

نذير الانتخابات المبكرة؟ أم أنها لعبة عالمية؟

şimdi bir oyun söyleyeceğim bir çoğunun bilinç altına yerleşmiştir

الآن سأقول لعبة يوجد الكثير منها في اللاوعي

Yani takım kurulamadığında erkekler futbol topuyla böyle bir oyun keşfetmiş

لذلك عندما تعذر العثور على الفريق ، اكتشف الرجال مثل هذه اللعبة مع كرة القدم.

Ve mahallede çocukların oynaması gereken tek bir oyun kalmıştır geriye

وهناك لعبة واحدة فقط يلعبها الأطفال في الحي.

Küçük çocuk hariç hiç kimse Tango ile oyun oynamak istemedi.

لا أحد يريد أن يلعب مع تانغو باستثناء صبي صغير.

- Mahallemizde bir oyun alanı var.
- Mahallemizde bir çocuk parkı var.

هناك ساحة لعب في حيّنا.

Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.

‫لكن ذلك صعب بوجود جروين معها.‬ ‫يبدو أن الذكر الصغير مهتم أكثر باللعب.‬

Oyun kumandanızı alın ve bir karar verin. Helikopter mi, uçak mı?

‫لذا تناول جهاز التحكم في اللعبة ‬ ‫وحدد اختيارك.‬ ‫المروحية أم الطائرة؟‬

şimdi benim çocukluğumdaki akranlarımın bile birçoğunun bilmediği bir oyun 3 taş

الآن لعبة لم يعرفها العديد من زملائي في طفولتي 3 أحجار

Eğer eksik kalan bir oyun, aklınıza gelen başka bir sokak oyunu

إذا كانت لعبة مفقودة ، لعبة شوارع أخرى تتبادر إلى ذهنك

En son oyun bittiğinde ise kimin kuyusu daha derinse o oyunu kaybeder

عندما تنتهي المباراة من يخسر اللعبة جيداً

Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!

سأل ديما وفي صوته لمحة من غضب: "نوبز؟ هذه ليست لعبةً يا صائب! هذه هي الحياة الحقيقية!"