Translation of "Aylık" in French

0.009 sec.

Examples of using "Aylık" in a sentence and their french translations:

Altı aylık bebekler.

qui regardent une balle essayant de franchir un obstacle.

Dört aylık hamileyim.

Je suis enceinte de quatre mois.

Kaç aylık hamilesin?

- À quel mois de ta grossesse es-tu ?
- À combien de mois en es-tu de ta grossesse ?
- À combien de mois en êtes-vous de votre grossesse ?
- Depuis combien de temps êtes-vous enceinte ?

- Mary iki aylık hamile.
- Marie iki aylık gebe.

Marie est enceinte de deux mois.

Aylık kira ne kadardır?

À combien se monte le loyer mensuel ?

Aylık oran ne kadardır?

À combien s'élève le tarif mensuel ?

Kira altı aylık ödenir.

Le loyer est payé pour six mois.

O, sekiz aylık hamile.

Elle est enceinte de huit mois.

Aylık giderlerimizi kısmak zorundayız.

Nous devons réduire nos dépenses mensuelles.

O sekiz aylık hamiledir.

Elle est enceinte de huit mois.

Ben dört aylık hamileyim.

- Je suis enceinte de quatre mois.
- J'en suis à mon quatrième mois.

Ben aylık oda kiralarım.

Je loue une chambre au mois.

- Ona aylık değil, günlük ödeme yapılıyor.
- Onun maaşı aylık değil, günlük.

Elle n'est pas payée mensuellement mais de manière journalière.

Bir firmanın üç aylık gelirlerine

Quand nous regardons les profits trimestriels d'une entreprise,

Ay'ın bir aylık döngüsü tamamlanıyor.

La fin du cycle lunaire mensuel.

Onun maaşı aylık 250,000 yendir.

Son salaire est de 250.000 yens par mois.

Bu dergi aylık olarak yayımlanmaktadır.

- Cette revue paraît chaque mois.
- Ce magazine paraît tous les mois.

Benim aylık maaşım 300.000 yen.

Mon salaire mensuel est 300 000 yen.

Benim aylık ücret 300.000 yen.

Mon salaire mensuel est 300 000 yen.

Çocuklarım artık üç yıl beş aylık

Mes fils ont maintenant trois ans et cinq mois,

Bu birkaç aylık zaman içerisinde unutulacak.

Dans quelques mois, ce sera oublié.

Lütfen iki aylık kira depozitosu öde.

Veuillez payer deux mois de loyer comme caution.

Emekli olduğunda büyük bir aylık kazanmıyordu.

Il ne gagnait pas un gros salaire lorsqu'il prit sa retraite.

Odam için iki aylık kira borçluyum.

Je dois deux mois de loyer pour ma chambre.

Bu ansiklopedi aylık parçalar halinde yayınlanır.

Cette encyclopédie est diffusée en parutions mensuelles.

E birde 6 aylık ömrü kaldığını öğrenince

Quand il découvre qu'il lui reste 6 mois de vie

Planlandığı gibi, üç aylık bir süre zarfında...

Nous y avons passé trois mois,

Kocası yeni bir aylık dergi yayınlamayı planlıyor.

Son époux envisage de publier un nouveau magazine mensuel.

Onun aylık maaşı 500.000 yenden az değildir.

Son salaire mensuel s'élève à plus de 500 000 yens.

Aylık personel toplantısı asla pazartesi günü düzenlenmez.

- La réunion mensuelle du personnel n'est jamais tenue les lundis.
- La réunion mensuelle du personnel ne se tient jamais le lundi.

Kulübümüz aylık toplantısını gelecek çarşamba günü düzenleyecek.

Notre cercle tiendra sa réunion mensuelle mercredi prochain.

şu anda 580 milyon aylık aktif kullanıcısıyla övünüyor.

compte maintenant 580 millions d'utilisateurs actifs chaque mois.

Aylardan mayıs ve yavrular şu an dört aylık.

C'est le mois de mai, et les petits ont quatre mois.

Sizin 6 aylık ömrünüz kalsa siz ne yapardınız

Que feriez-vous si vous aviez une vie de 6 mois

şimdi erkeklerin bildiği bir oyun var 9 aylık

maintenant il y a un jeu que les hommes connaissent 9 mois

Eğer kadro tamsa 9 aylık oynanmaz maç yapılırdı.

Si l'équipe était complète, un match non joué de 9 mois serait joué.

Ayrıca,bebeğim sekiz aylık,sağlıklı ve çabucak büyüyor.

Mon bébé a aussi huit mois, il est en bonne santé et il grandit à vue d'œil.

- O iyi bir aylık kazanıyor.
- Güzel bir maaş alıyor.

Il reçoit un bon salaire.

Bir Manhattan daire için ortalama kira yaklaşık aylık 4000 dolardır.

Le loyer moyen pour un appartement à Manhattan est d'environ 4 000 $ par mois.

. Yeni bir On Üçüncü Kolordu düzenledi ve - Napolyon'un Leipzig'deki yenilgisinin ardından - altı aylık bir kuşatmaya dayandı.

treizième corps et - après la défaite de Napoléon à Leipzig - résista à un siège de six mois.

Aylık ücreti ödediğimi düşünüyordum fakat okuldan hâlâ ödenmesi gereken fatura olduğunu söyleyen bir telefon çağrısı aldım.

Je pensais avoir payé les frais mensuels, mais j'ai reçu un coup de téléphone de l'école disant que la facture devait encore être payée.