Translation of "şans" in Arabic

0.064 sec.

Examples of using "şans" in a sentence and their arabic translations:

Şans kördür.

الحظ أعمى.

Şans olduğunu düşünmüştüm

اعتقدتُ أنه الحظ،

Bana şans dile!

تمنى لي التوفيق.

Bana bir şans ver!

اعطني فرصة!

Bana bir şans ver.

- اعطني فرصة!
- اعطيني فرصة!

Küçük bir şans var,gerçekten çok çok küçük bir şans.

هناك فرصة صغيرة ، أ

Tek istedikleri bir şans daha,

إنهم يريدون فرصةً ثانيةً فقط،

Bana bir şans daha verin.

أعطني فرصةً أخرى.

Ona bir şans daha ver.

- أعطِها فرصة أخرى.
- أعطيها فرصة أخرى.

Tom'a bir şans vermemiz gerek.

يجب أن نُعطي توم فرصة.

Belki de bana bir şans vereceklerdi.

وربما يعطونني فرصة.

Kötü ruhların çaldığı şans ve bahtın

الفرصة والثروة التي سرقتها الأرواح الشريرة

O halde şans rüzgarlarını nasıl yakalayacaksınız?

فكيف تتصيد رياح الحظ إذًا؟

Şans, hayatta önemli bir rol oynar.

يلعب الحظ دورا هاما في الحياة.

Büyük bir şans gibiydi, adeta talih kuşuydu.

عندما ظهرت المخدرات كانت مثل الخلاص.

Iyi şans için şişe açacağı üzerinde kullanıldı.

على فتاحة زجاجات حظ سعيد.

Onlara bir şans daha verecek kişileri bekliyorlar,

يريدون أن يمنحهم أحدهم فرصةً من جديد،

Bazı şeyleri başarabilmek için şans lazım ya

تحتاج إلى فرصة لإنجاز بعض الأشياء

Tom'a benimle çalışması için bir şans verdim.

أنا منحت توم فرصة للعمل معي.

Bu kaçırılmayacak kadar çok iyi bir şans.

هذه فرصة أكبر من أن تفوّت.

Bunu iyi zamanlamayla yakalanmış bir şans olarak gör,

ولذلك دعنا نفكر بالأمر كاستراحة سعيدة في وقت جيد،

Mars'ın doğal çevre koşullarını incelemek için bir şans.

تحد للنظر بشأن مسكن على المريخ.

Yani bu kadar rastlantı muazzam bir şans gerektiriyor

لذا فإن مثل هذه المصادفة تتطلب حظًا هائلاً

Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı?

هل تعلم أين وضعتُ مفاتيحي؟

Ve bana bir şans vermeleri umuduyla haber kanalına gönderdim.

وقمت بإرسالها إلى محطة الأخبار تلك، على أمل أن يعطوني فرصة.

Kötü şans ya da bağışlanabilir bir hata için cezalandırılmayacaklardı.

ولن يتم عقابهم للحظ السيء أو لخطأ غيرمقصود.

Nereden geliyor bu miraslar o zaman bilemiyorum şans her halde

أنا لا أعرف من أين تأتي هذه الميراث من ذلك الحين ، الحظ على أي حال

Bazen bize de şans verseler neler yaparız diye düşünmüyor muyuz

في بعض الأحيان لا نفكر في ما سنفعله إذا أعطونا فرصة

Ve birlikte bu "Fridays For Future" işine bir şans vermemiz gerektiğini düşündük.

وفكرنا معًا أن نجرب هذا الشيء "أيام الجمع من أجل المستقبل".