Translation of "Çoğunlukla" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Çoğunlukla" in a sentence and their arabic translations:

Bebekler çoğunlukla düşerler.

عادة ما يقع الأطفال.

çoğunlukla, kendi farklı yollarıyla

غالبًا، استمعت إلى جمهور من الناس، وهم على النقيض مني،

çoğunlukla aşağı ve içeri bakarız.

في الغالب ننظر إلى الأسفل والداخل.

Buradaki yaşam çoğunlukla geceleri hareketleniyor.

‫كثير من الحيوات هنا تنشط ليلًا.‬

Sonra, çoğunlukla uzaktaki İzlanda'da yazılmışlar .

، معظمها في أيسلندا البعيدة.

Çoğunlukla beyniniz kelimeleri deşifre etmeye çalışır,

عادة ما يحاول عقلك فك شفرة الكلمات

Tom çoğunlukla tek başına alışverişe gider.

عادة ما يذهب توم للتبضع وحده.

Özel bisiklet bölgesi çoğunlukla trenin arkasındadır.

في اكثر الاحيان تكون المنطقة المخصصة للدراجات الهوائية في مؤخرة القطار .

Çoğunlukla iki hapı bir tanede birleştirmek gibi

غالباً لأشياء عرفنا كيف نقوم بها لعقود،

Ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,

حيث يحافظ نظامنا المدرسي على التفاوت الاجتماعي.

Ama çoğunlukla, cevaplara meydan okuyan komik sorularla:

لكن في معظم الأحيان، تزخر بالأسئلة المضحكة التي قد تبدو مستعصية على الإجابة:

Çoğunlukla, baby boomers ile birlikte hakları yenmiş.

وإنهم محبطون بسبب جيل الطفرة.

Ancak bunların büyük bölümü çoğunlukla bize görünmezdir.

لكن كلّ هؤلاء لا يلاحَظون من قبَلنا.

Ancak bunlar, çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler

لكن هذه المهارات تعلموها غالباً من الكتب المدرسية،

- Doraemon sık sık gülümser.
- Doraemon çoğunlukla gülümser.

عادة ما يبتسم دُرايمُن.

Tom çoğunlukla hız limitinin biraz üzerinde sürer.

- غالباَ مايقود توم سيارته أسرع قليلا من الحد المسموح به
- غالباَ ما يتجاوز توم حد السرعة بقيادته بشكل طفيف

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

كثيرا ما يكون التّواضع مربحا أكثر من الفخر.

Bu etkileyici bir başarıydı, ancak çoğunlukla genç askerler deneyimli,

لقد كان إنجازًا مثيرًا للإعجاب ، لكن المجندين الشباب في الغالب واجهوا قوات ذات خبرة

Fakat uzmanlara göre, onlar covid-19 hastalarına çoğunlukla çok yakın

لكن الخبراء يعتقدون أنها تشكل خطراً على العاملين بالقطاع الطبى

Kişisel ofisi veya kabine, çoğunlukla asker hareketlerini yöneten yetenekli sivil katipler,

مكتبه الشخصي أو حكومته ، ومعظمهم من الكتبة المدنيين المهرة الذين تعاملوا مع تحركات القوات ،

Tüm iskeletlerin kafaları kesilmişti ve analizler onların hepsinin erkek olduğunu, çoğunlukla

تم قطع رؤوس جميع الهياكل العظمية ، وأظهر التحليل أنهم كانوا جميعًا من الذكور ، وكان معظمهم من

- Turistler sık sık bu dükkandan hediyelik eşya satın aldılar.
- Turistler çoğunlukla bu dükkandan hediyelik eşya satın aldılar.

غالباً ما يشتري السياح الهدايا التذكارية من هذا المتجر .