Examples of using "Voló" in a sentence and their turkish translations:
O, Paris'e uçtu.
Tom köprüyü havaya uçurdu.
Uçak doğuya uçtu.
Uçak çok alçaktan uçuyordu.
Şapkam uçtu.
Tom dün Boston'a uçtu.
Adam kendi beynini uçurdu.
Uçak, batıya doğru uçtu.
O, iş için New York'a uçtu.
Rüzgar onun şapkasını uçurdu.
Top havada uçtu.
Uçak Fuji Dağının üzerinden uçtu.
Uçak dağın üzerinde uçtu.
Bir martı aniden başımızın üzerinden uçtu.
Bu güvercin San Francisco'dan New York'a uçtu.
Birisi paramı çaldı.
Onlarla birlikte , Küba Füze Krizi sırasında keşif görevlerinde
Tom'un şapkası uçtu.
Bomba Tom'un evini parçalara ayırdı. İyi ki o anda evde değildi.