Examples of using "Negocios" in a sentence and their turkish translations:
İş iştir.
Bu iştir.
ama işten nefret ediyordum.
İş ile ilgili olabilir,
Tartışacak işimiz var.
İş yavaş.
- Biz şaka yapmıyoruz.
- Biz işi ciddiye alıyoruz.
Onlar iş anlamına geliyorlar.
İş gelişti.
Ben iş için buradayım.
Onlar iş konuşuyorlardı.
- Onunla işim var.
- Onda işim var.
bir iş merkezinde bir iş hanında daha doğrusu
Bunu iş dünyasına uygulayabiliriz.
kendi işlerini kurmak istiyorlar.
O iş için uzaklarda.
İnterneti iş yapmak için kullanırım.
İş gezim iptal edildi.
Ben bir satıcıyım.
Sık sık iş gezilerine çıkar mısın?
O iş için Nagoya'ya gitti.
O işini çok iyi yönetir.
George işinde başarısız oldu.
Yeni işletme anlayışında
işleyişlerinden hoşnut değilseniz
O, iş için New York'a uçtu.
Bu tip işler yapmıyorum.
O büyük bir iş adamı.
Birkaç iş görüşmesinin ortasındayız.
Bu, iş için kötü.
Bu günlerde iş çok kesat.
O, iş için seyahate gitti.
Tom'la hiç iş yapmadım.
Tom benim iş ortağım.
İşi zevkle karıştırmam.
Bu kadınlardan bazıları küçük şirketler açtı,
Yeni işletme anlayışında,
işle alakalı diyelim!
Ya da böyle şey abi iş sezonluk
Rudolph Fentz isimli bir iş kartı, adresi
O, iş için New York'a gitti.
O, iş için Tokyo'ya gitti.
O başarılı bir işkadını.
Tom kurnaz bir iş adamı.
Ben işadamlarına güvenmiyorum.
Tom şimdi iş için Londra'da.
Yemek yerken işten bahsetme.
Sen iş için buradasın,tatil için değil.
Chen bir iş adamı değil.
Bu gece iş için Şili'ye seyahat edeceğim.
Bu gece iş için Şili'ye seyahat edeceğim.
Tom ve ben iş ortaklarıydık.
Babam bir iş adamıdır.
Baban bir işadamı mı?
Ben bir işadamı değilim.
İyi bir iş adamı nasıl para kazanacağını bilir.
Hâkim iş düşüncesine göre “para için.”
İşletmecilik ve girişimcilik öğrenerek
Yabancılarla iş yaparken dikkatli olacaksın.
İş hakkında öğrenecek çok şeyin var.
İş için bazen Tokyo'ya gider.
Donald Trump ünlü bir iş adamıdır.
Caddenin her iki tarafında da işletmeler var.
Tom uzakta bir iş gezisindedir.
Tom iş için Boston'a gitti.
İş dünyasında da aynı fikre ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Bugünün işletme kitabı şöyle diyor:
Bir hava alanı ve onunla bağlantılı bütün işleri düşünün.
Gelecek vaat eden genç bir iş adamı.
Seyirci çoğunlukla iş adamlarıydı.
Yıllardır bu mağaza ile ilgilenmekteyim.
Tom'un işimi nasıl yöneteceğimi bana söylemesini istemiyorum.
Babam iş için sık sık Paris'e gider.
Sonbaharda Fransa'ya bir iş gezim var.
O çok yetenekli bir iş adamı.
Onun keskin bir iş algısı var.
Bir erkek iş görüşmesine gideceği zaman
Sonrasında iş dünyasına girdim ve bir hayırsever oldum.
kurtarılıp kurtarılmayacağımız net değil.
daha sonra ki bütün işlerinde de kendisine hep bir tane yatırımcı buluyor
Küçük işletmeler ayakta kalmak için kemerlerini sıkacaklar.
Tom geçen hafta bir iş gezisi için gitti.
O Japon bir işadamı ama Finlandiya'da yaşıyor.
"Bu insanlar, polis olabilir. Market tezgahtarı olabilir."
Tom geçen yıl Harvard işletme okulundan mezun oldu.
Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.
O Japonya'da iş liderlerinden biridir.
Buraya iş konuşmak için geldim, çene çalmak için değil.
Bir kadın olarak, bir iş toplantısında öfkenizi dile getirdiğinizde
O, gelecek hafta Londra'ya bir iş gezisi yapacak.
Babam iş için yılda iki kez Sydney'e gider.
O, iş dünyasında başarılı olmak için yeterince agresif değil.
Tom'un işi hakkında öğrenebildiğin her şeyi öğren.
Tom bir sürü para kazanmış zeki bir işadamıydı.
Mektup ticari terimler kullanarak yazıldı.
Fransa'ya iş yolculuğunun başarılı olduğunu umuyorum.