Translation of "Tamaño" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Tamaño" in a sentence and their turkish translations:

Era del tamaño correcto.

Geçen zamana göre uygun boyuttaydı.

El tamaño sí importa.

- Boyut önemlidir.
- Büyüklük önemlidir.

Es del tamaño correcto.

- Beden tam oturdu.
- Ölçü tam uydu.

Es del tamaño perfecto.

- Bu mükemmel bir beden ölçüsü.
- Bu mükemmel ölçüde.

El tamaño no importa.

Boyut önemli değil.

Es el tamaño perfecto.

Bu mükemmel ölçüde.

- ¿De qué tamaño es tu jardín?
- ¿De qué tamaño es vuestro jardín?

Bahçen ne kadar büyük?

Posible tamaño 7 y superior

olası büyüklük 7 ve üzeri

- Tiene cerca del tamaño de un huevo.
- Es aproximadamente del tamaño de un huevo.

O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.

No importa cual sea su tamaño

büyüklükleri ne olduğu önemli değil

Ordenamos los libros según su tamaño.

Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik.

Estas cajas son del mismo tamaño.

Bu kutular aynı boyuttadır.

¡Mirá el tamaño de esa cosa!

Şu şeyin büyüklüğüne bak!

A veces, el tamaño sí importa.

Bazen, boyut önemlidir.

Estos sombreros son del mismo tamaño.

Bu şapkalar aynı boyuttalar.

La comparación del tamaño es precisa.

Boyut karşılaştırması artık doğru.

¿De qué tamaño es la compañía?

Şirket ne kadar büyük?

¿Tiene usted vaqueros de mi tamaño?

Sizde benim bedenimde kot pantolon var mı?

Pero no sabemos su tamaño y cuándo

fakat büyüklüğünü ve ne zaman olacağını bilemiyoruz

Son más o menos del mismo tamaño.

Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.

Tiene cerca del tamaño de un huevo.

O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.

¿Tiene usted estos zapatos en mi tamaño?

Bu ayakkabıların benim numaramda olanından sizde var mı?

¿De qué tamaño quiere usted la tarta?

Ne boyutta pastaya ihtiyacın var?

Si esta hormiga termita era de tamaño humano

eğer ki bu termit karınca insan boyutunda olsaydı

Cambiamos de tamaño mientras viajamos en el tiempo.

Biz zamanda yolculuk yaparken boyut değiştiriyoruz.

Una maleta de este tamaño es muy cómoda.

Bu boyuttaki bir valiz çok kullanışlıdır.

Cada lado se debate sobre su tamaño, nada sorprendente

Uzunlukları değişiyor - henüz şaşırtıcı bir şey olmadı -

Aproximadamente del tamaño de la mano de un niño.

küçük, olağandışı bir kaya vardı.

Que son microsensores del tamaño de partículas de polvo

onlar bilmeden insanların üzerine saçıp

Aún caminamos, nos sentamos en sillas de este tamaño,

onun içinde yürüyoruz, bu boyutta sandalyalerde oturuyoruz

Mira el tamaño de África en comparación con Groenlandia.

Grönland'a kıyasla Afrika'nın büyüklüğüne bakın.

Tenemos tamaño extra grande, pero no en ese color.

Büyük bedenimiz var, ama o renk mevcut değil.

Miraba el tamaño de la letra, el color, la posición,

Şunlara bakardım: yazı boyutu, renk, konum,

Mediante la vibración, puede calcular el tamaño y la velocidad.

Titreşimler aracılığıyla şeklini ve boyutunu kestirebilir.

Del tamaño de un gato doméstico, sería una comida decente.

Ev kedisi büyüklüğündeki dişi kolugo doyurucu bir yemek olacaktır.

Pequeñas granjas locales se convirtieron en operaciones de tamaño industrial.

Küçük yerel çiftlikler endüstriyel boyutta işletmelere dönüştü.

- Todos son del mismo porte.
- Todas tienen el mismo tamaño.

Onların hepsi aynı boyutta.

En el mapa mercator se ven aproximadamente del mismo tamaño.

Merkatör haritasında aynı büyüklükte görünüyorlar.

Ese perro es exactamente el doble de tamaño que éste.

O köpek tam olarak bunun iki katı büyüklüğünde.

Esta diminuta rana túngara macho es del tamaño de un dedal.

Bu ufak, erkek tungara kurbağası sadece bir yüksük boyutunda.

Piense en el tamaño de la estructura ahora para la hormiga

yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için

Agradable equilibrio entre el tamaño y la precisión de la forma.

boyut ve şekil doğruluğunun hoş bir dengesi sayesinde kendine benimsedi.

- El precio depende del tamaño.
- El precio depende de la talla.

Fiyat boyuta bağlıdır.

Esta casa es casi del mismo tamaño que la de Peter.

Bu ev, Peter'inki ile aynı büyüklüktedir.

Un chip de pantalla del tamaño de la uña de un niño.

bir çocuğun tırnağı boyutunda görüntüleme çipi.

El Gran Danés es una raza canina conocida por su gran tamaño.

Büyük Dane, dev boyutuyla bilinen evcil köpek cinsidir.

- ¿Qué tan alta es aquella torre?
- ¿De qué tamaño es aquella torre?

O kulenin yüksekliği nedir?

Si el plato o el tamaño de la caja se reduce un poco,

biraz küçültülerek büyük oranda azalıyor,

Y ver el chichón del tamaño de un huevo que sobresalía en mi frente.

ve alnımın üzerinde yumurta büyüklüğünde şişliği fark ettik.

Comparado con el tamaño de la Tierra y el cosmos del que nos protege,

dünyanın boyutu ile bizi koruduğu evrene kıyasla

Pueden empujarnos a viajar en el tiempo y el lugar cambiando el tamaño directamente.

Bizi direk boyut değiştirerek zamanda ve mekanda yolculuğa itebiliyor bunlar

Es imposible reducir el tamaño de este archivo sin que haya pérdida de calidad.

Kalitesini kaybetmeden bu dosyanın boyutunu küçültemezsiniz.

¿Cómo puede una víbora del tamaño de un regla de 30 cm desatar tanto caos?

30 santimlik cetvel boyundaki bir engerek nasıl oluyor da böyle kaos yaratıyor?

El tamaño extra del macho viejo significa que es mucho menos ágil que el resto.

Yaşlı erkek fazla iri olduğu için geri kalan herkesten daha yavaş.

El corazón de una persona es más o menos el mismo tamaño que su puño.

Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.

- Una pulga puede saltar doscientas veces su propio tamaño.
- Una pulga puede saltar doscientas veces su propia altura.

Bir pire kendi yüksekliğinde 200 kere atlayabilir.

Si deseas ver un mapa que muestra con mayor precisión el tamaño, puedes utilizar la proyección Gall-Peters

Daha doğru bir şekilde boyut görüntüleyen bir harita görmek isterseniz

- El cerdo hormiguero es un animal de porte medio.
- El cerdo hormiguero es un animal de tamaño mediano.

Yerdomuzu orta boyutta bir hayvandır.

Su luz es una señal para las hembras sin alas en el suelo. Ella tiene el tamaño de un grano de arroz.

Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.

- Las ballenas son mamíferos de gran tamaño que viven en el océano.
- Las ballenas son mamíferos gigantescos que viven en el mar.

Balinalar okyanusta yaşayan büyük memelilerdir.