Translation of "Solían" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Solían" in a sentence and their turkish translations:

Esos países solían pertenecer a Francia.

Bu ülkeler Fransa'ya aitti.

Tom y María solían ser amigos.

Tom ve Mary arkadaştı.

Ellos solían vivir en el lujo.

Lüks içinde yaşarlardı.

Incluso las decisiones que solían ser simples,

Restorana gitmek veya günlük alışveriş yapmak gibi

Me solían chillar por acaparar el teléfono.

Eskiden telefonu meşgul ettiğim için bana bağırırlardı.

Turistas solían comprar recuerdos en esta tienda.

- Turistler sık sık bu dükkandan hediyelik eşya satın aldılar.
- Turistler çoğunlukla bu dükkandan hediyelik eşya satın aldılar.

Por la noche solían ir al teatro.

Akşamları, onlar tiyatroya giderdi.

Los jóvenes solían despreciar las reglas de la sociedad.

Genç insanlar toplumun kurallarını küçümserlerdi.

Tom y vos solían ir a pescar juntos, ¿no?

Sen ve Tom birlikte balık tutmaya giderdiniz, değil mi?

Los monjes solían jugar al tenis en los monasterios.

Keşişler manastırlarda tenis oynarlardı.

Solían llenarlo con químicos y metían todas las rocas allí,

Bunu kimyasallarla doldurup tüm kayaları bunun içine atarlardı

Hace mucho, los griegos solían celebrar un gran evento atlético.

Uzun zaman önce, Yunanlılar sık ​​sık büyük atletik olaylar düzenlerdi.

Las construcciones son mucho más sólidas ahora de como solían serlo.

Binalar şimdi eskisinden çok daha güçlü.

Cuando estaba en el jardín, todos los niños solían llamarla "princesa".

O, anaokulundayken, bütün erkek çocukları ona "prenses" derdi.

Antes, en este país, las mujeres no solían hablar acerca de política.

Kadınlar bu ülkede siyaset konuşmazdı.

- Los pájaros cantaban en los árboles.
- Los pájaros solían cantar en los árboles.

Kuşlar ağaçlarda öterdi.

Solían no darnos agua o nos daban solo una taza de agua por día.

Genellikle bize su vermezlerdi veya günde sadece bir fincan verirlerdi.

Las madres solían decirles a sus hijos que si se masturbaban se quedarían ciegos.

Anneler oğullarına mastürbasyon yaparlarsa kör olacaklarını söylerdi.

Los padres solían decirle a sus niños que a los bebés los traía la cigüeña.

Ebeveynler eskiden çocuklarına bebeklerin leylekler tarafından getirildiğini söylerlerdi.