Translation of "Edificios" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Edificios" in a sentence and their turkish translations:

edificios reconvertidos

yeniden amaçlandırılmış binalar

Se infiltran en edificios.

Binalara sızıyor.

Arrastrando edificios completamente arrastrando

binaları komple bir şekilde sürükleyerek götürüyor

Hay muchos edificios altos.

Birçok yüksek bina var.

- Hay muchos edificios modernos por acá.
- Hay bastantes edificios modernos por acá.

Burada çok sayıda modern bina var.

Los dos edificios se quemaron.

Her iki bina da yandı.

Ahora hay muchos nuevos edificios.

Burada şimdi bir sürü yeni bina var.

Le gustan los edificios abandonados.

O, terk edilmiş binaları seviyor.

Los edificios tienen varios pisos.

Binaların birkaç katı var.

Roma tiene muchos edificios antiguos.

Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.

Vigas de hierro, edificios y baterías,

demir kirişlere, binalara ve pillere,

edificios ecológicos, tanto nuevos como reacondicionados;

yepyeni ve teknoloji bakımından yenilenmiş yeşil binalar;

Y hacer edificios para esta belleza

Ve bu güzellik için binalar yapmak,

Para buscar criaturas, ya sea en edificios

ideal bir yer. Hem evlerde,

Ambos dos edificios flirtean con la luz.

Bu binaların ikisi de ışıkla flört ediyor.

Hay muchos edificios altos en Nueva York.

New York'ta çok sayıda yüksek binalar vardır.

Hay muchos edificios antiguos famosos en Kyoto.

Kyoto'da birçok ünlü eski bina vardır.

No debes correr en los edificios escolares.

Okul binalarında koşmamalısın.

Hay muchos edificios altos en el centro.

Şehir merkezinde birçok yüksek binalar var.

Los edificios de madera se incendian fácilmente.

Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.

Varios edificios fueron presa de las llamas.

Birkaç bina yanıyordu.

Y esos edificios realmente coquetean con el viento,

Ve bu binalar gerçekten rüzgârla flört ediyor;

Tienen un sonido, tienen una voz, esos edificios.

Bu binaların bir sesi var.

Los edificios fueron afectados por la tormenta anoche.

Binalar dün gece fırtınadan zarar gördü.

Los edificios están llenos de costales de trigo.

Bina buğday torbalarıyla dolu.

Es un montículo artificial hecho por humanos que construyeron edificios,

Size insanlar tarafından binalar, duvarlar ve birbiri üzerine diğer şeyler

O se cortó el desperdicio de energía en sus edificios.

veya binalarınızdaki enerji israfının önüne geçtiniz.

Los edificios más modernos son más seguros que los viejos.

Daha modern binalar daha eskilerden daha güvenlidir.

Un par de edificios, un estacionamiento, un campo de fútbol;

Birkaç bina ve park alanı.

- Mil construcciones quedaron en ruinas.
- Mil edificios están en ruinas.

Binlerce bina harabelerde yatıyordu.

Los edificios son antiguos y están a punto de colapsar.

Binalar eski ve çökmek üzereler.

Porque la arquitectura, al final, es el arte de hacer edificios.

çünkü mimari en nihayetinde inşa etme sanatıdır.

Los edificios son pequeños comparados con los rascacielos de Nueva York.

Bu bina New York taki gökdelenlerle karşılaştırıldığında küçük.

Antes de que los bomberos pudieran llegar, ambos edificios se quemaron.

İtfaiyeciler gelemeden her iki bina da yandı.

Los grandes edificios, como las grandes montañas, son la obra de siglos.

Büyük binalar, büyük dağlar gibi, yüzyılların eseridir.

La gran mayoría de los edificios fue destruido en la segunda guerra mundial.

Binaların çoğu İkinci Dünya Savaşı'nda yıkıldı.

"¿Cómo vamos a llegar a la Luna si no podemos hablar entre tres edificios?"

"Üç bina arasında konuşamazsak Ay'a nasıl gideceğiz?"

Cuando miramos los viejos edificios de la mezquita, no encontramos muchas cúpulas. rara vez existe

eski cami yapımlarına baktığımız zaman kubbelere çok fazla rastlamıyoruz. Nadiren var

- No se debe correr dentro de la escuela.
- No debes correr en los edificios escolares.

Okul binalarında koşmamalısın.

París es conocida como la Ciudad de las Luces. Muchos hermosos edificios se iluminan por la noche.

Paris'e Işıklar Şehir denir. Çok sayıda güzel bina geceleri aydınlatılmaktadır.