Translation of "Visitar" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Visitar" in a sentence and their turkish translations:

¿Puedo visitar?

Ziyaret edebilir miyim?

Deberías visitar Kyoto.

Kyoto'yu ziyaret etmelisiniz.

Debería visitar Kioto.

Kyoto'yu ziyaret etmeliyim.

Quiero visitar Corea.

Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.

Debería visitar Boston.

Boston'u ziyaret etmeliyim.

Quiero visitar Estonia.

Estonya'yı ziyaret etmek istiyorum.

- ¿Qué lugares desearías visitar?
- ¿Qué lugares le gustaría visitar?

Hangi yerleri ziyaret etmek istersiniz?

- ¿Qué museos te gustaría visitar?
- ¿Qué museos desearías visitar?

Hangi müzeleri gezmeyi isterdin?

Quiero visitar Nueva York.

New York'u ziyaret etmek istiyorum.

Siempre quise visitar Boston.

Her zaman Boston'u ziyaret etmek istedim.

Vamos a visitar Boston.

Boston'u ziyaret edeceğiz.

Él espera visitar París.

O, Paris'i ziyaret etmeyi umut ediyor.

¿Puedo visitar una iglesia?

Bir kiliseyi ziyaret edebilir miyim?

Siempre quise visitar Turquía.

- Her zaman Türkiye'yi ziyaret etmek istedim.
- Her zaman Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.
- Hep Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.

Tom quería visitar Norteamérica.

Tom Kuzey Amerika'yı ziyaret etmek istedi.

Tom quería visitar Centroamérica.

Tom Orta Amerika'yı ziyaret etmek istedi.

Me gustaría visitar Australia.

Avustralya'yı ziyaret etmek istiyorum.

Me gustaría visitar Argentina.

Ben Arjantin'i ziyaret etmek istiyorum.

- Tom quería visitar Estados Unidos.
- Tom quería visitar el continente americano.

Tom Amerika'yı ziyaret etmek istedi.

- Yo quisiera visitar Australia un día.
- Me gustaría visitar Australia algún día.

Bir gün Avustralya'yı ziyaret etmek istiyorum.

Vale la pena visitar Roma.

Roma ziyaret etmeye değer.

Hoy debo visitar el supermercado.

Bugün süpermarkete uğramam gerekiyor.

Su sueño es visitar París.

Onun hayali Paris'i ziyaret etmek.

Me gustaría visitar Nueva York.

New York'u ziyaret etmek istiyorum.

Esperamos visitar España este verano.

Bu yaz İspanyayı ziyaret etmeyi umuyoruz.

Nadie quiere visitar mi país.

Hiç kimse benim ülkemi ziyaret etmek istemiyor.

Solo quiero visitar a Tom.

Ben sadece Tom'u ziyaret etmek istiyorum.

Espero volver a visitar Sidney.

Sydney'i tekrar ziyaret etmeyi umuyorum.

¿Te gustaría visitar la ciudad?

Kenti ziyaret etmek ister misin?

Fui a visitar a Judy.

Judy'yi ziyaret ettim.

Merece la pena visitar Kioto.

Kyoto ziyaret etmeye değer.

Ya no quiero visitar Boston.

Artık Boston'u ziyaret etmek istemiyorum.

Iremos a visitar a Tom.

Tom'u ziyaret edeceğiz.

Quiero visitar Boston de nuevo.

Boston'u tekrar ziyaret etmek istiyorum.

Siempre he querido visitar Australia.

Ben her zaman Avustralya'yı ziyaret etmek istedim.

Siempre quise visitar otro planeta.

Her zaman başka bir gezegeni ziyaret etmek istemişimdir.

¿Te puedo visitar algún día?

Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?

¿Vas a visitar otros países?

Diğer ülkeleri ziyaret edecek misin?

¿Prefieres visitar Boston o Chicago?

Boston'u mu yoksa Şikago'yu mu ziyaret etmeyi tercih edersiniz?

Quisiera algún día visitar Inglaterra.

Bir gün İngiltere'ye gitmek isterim.

Es hora de visitar la ciudad.

...şehre akma vakti geldi.

Espero visitar Nara la próxima vez.

Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.

Merece la pena visitar ese museo.

O müzeyi ziyaret etmeye değer.

Vale la pena visitar Nueva York.

New York ziyaret etmeye değer.

Vale la pena visitar el museo.

Müzeyi ziyaret etmek faydalıdır.

Vale la pena visitar las ruinas.

Kalıntılar görülmeye değerler.

Ella está ansiosa por visitar Europa.

O, Avrupa'yı ziyaret etmek için isteklidir.

Quiero visitar las ruinas de Atenas.

Atina harabelerini ziyaret etmek istiyorum.

No me gusta visitar ciudades grandes.

Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.

Ya nadie me viene a visitar.

Artık hiç kimse beni ziyaret etmeye gelmiyor.

Hay tantos lugares que quiero visitar.

Ziyaret etmek istediğim birçok yer var.

Me gustaría visitar Boston en primavera.

İlkbaharda Boston'u ziyaret etmek isterim.

Voy a visitar a mis amigas.

Arkadaşlarımı ziyaret ediyorum.

Mi pasatiempo es visitar templos antiguos.

Hobim eski tapınakları ziyaret etmektir.

Tengo muchas ganas de visitar Boston.

Boston'u ziyaret etmeyi dört gözle bekliyorum.

Aproveché la oportunidad de visitar Roma.

Roma'yı ziyaret etme fırsatım oldu.

Voy a visitar a Tom hoy.

- Bugün Tom'a uğrayacağım.
- Bugün Tom'u görmeye gideceğim.

Me gustaría visitar Francia algún día.

Ben bir gün Fransa'yı ziyaret etmek isterim.

Espero volver a visitar este aeropuerto.

Bu havalanını tekrar ziyaret etmeyi umuyorum.

Vale la pena visitar Kuala Lumpur.

Kuala Lumpur ziyaret etmeye değer.

¿Qué ciudad vas a visitar primero?

İlk olarak hangi şehri ziyaret edeceksiniz?

Es divertido visitar a viejos amigos.

Eski arkadaşları ziyaret etmek eğlencelidir.

¿Podría visitar a la señora Tussaud?

Madam Tussaud'yu ziyaret edebilir miyim?

Fue un error visitar a Tom.

Tom'u ziyaret etmek bir hataydı.

Tom vino a visitar a Mary.

Tom Mary'yi ziyaret etmek için geldi.

Hay muchos sitos para visitar en Kioto.

Kyoto'da ziyaret edilecek bir sürü yer var.

Visitar un país extranjero debe ser caro.

Yabancı bir ülkeyi ziyaret etmek pahalı olmalı.

No deberías visitar a mi abuelo hoy.

Dedemi bugün ziyaret etmemelisin.

Tenemos muchos amigos que visitar en Tokio.

Tokyo'da ziyaret edecek çok arkadaşımız var.

Pensé que ibas a visitar a Tom.

Bence Tom'u ziyarete gidiyordun.

No te puedo visitar todos los días.

Seni her gün ziyaret edemem.

Vale la pena de visitar ambos lugares.

Her iki yer de ziyaret edilmeye değer.

Vale la pena visitar los antiguos castillos.

Eski kaleler ziyaret etmeye değerdir.

Decidamos los lugares que vamos a visitar.

Ziyaret edeceğimiz yere karar verelim.

Es nuestra costumbre visitar Japón en Octubre.

Ekim ayında Japonya'yı ziyaret etmek bizim alışkanlığımızdır.

Boston es un lugar estupendo para visitar.

Boston ziyaret etmek için harika bir yer.

Voy a visitar Boston el próximo verano.

Önümüzdeki yaz Boston'u ziyaret edeceğim.

Este es el templo que solíamos visitar.

Bu, eskiden ziyaret ettiğimiz tapınak.

Aprovechó la oportunidad para visitar el museo.

Müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.

Aproveché la oportunidad para visitar el museo.

Ben müzeyi ziyaret etme fırsatını elde ettim.

Tom pretendía visitar Boston el mes pasado.

Tom geçen ay Boston'u ziyaret etmeye niyetlendi.

Fue una buena idea visitar a Tom.

Tom'u ziyaret etmek iyi bir fikirdi.

- Mi padre planea visitar Corea la semana que viene.
- Mi padre tiene previsto visitar Corea la próxima semana.

Babam gelecek hafta Kore'yi ziyaret edecek.

Para visitar cada sistema planetario en la galaxia.

galaksideki tüm gezegen sistemini ziyaret edebilir.

Voy a Berlín a visitar a mi amigo.

Arkadaşımı ziyaret etmek için Berlin'e gideceğim.

Creo que me gustaría visitar Boston algún día.

Ben, bir gün Boston'ı ziyaret etmek istediğimi düşünüyorum.

Tom fue a visitar a Mary al hospital.

Tom Mary'yi hastanede ziyaret etmek için gitti.

Me gustaría visitar la Gran Muralla este año.

Bu yıl Çin Seddi'ni ziyaret etmek isterim.

No puedo visitar el museo, es demasiado tarde.

Müzeyi ziyaret edemem. Çok geç.

Vamos a visitar a mi abuelo esta semana.

Bu hafta dedemi ziyaret edeceğiz.