Examples of using "Relación" in a sentence and their turkish translations:
Bizim ilişkimiz var.
Nedensel ilişkiyle gündelik ilişki arasındaki fark nedir?
kimseyle art niyetli bir ilişkisi görünmüyor
Onunla akrabalığınız nedir?
Bunun seninle bir ilgisi yok.
Ben bir ilişki aramıyorum.
Onlar ilişkilerini gizli tuttular.
Ciddi bir ilişki ile ilgilenmiyorum.
Tom bir ilişki aramıyor.
Bizim ilişkimiz bir macera gibidir.
Tom'la ilişkinizi nasıl tanımlardın?
Onların ilişkisi hakkında bir şey bilmiyorum.
Bu ikisi arasında hiçbir bağlantı yoktur.
İlişkimizi bu şekilde bitiremezsin.
başından belliydi.
Para ile aranız nasıldır?
Onun bu grupla biraz ilişkisi var.
Tom, Mary'yle bir ilişkisi olduğunu yalanladı.
Benim İsa Mesih ile kişisel bir ilişkim var.
ya da çıkmaza giren bir ilişki olabilir.
Teyzemle özel bir ilişkim var.
Tom'un Mary ile yakın bir dostluğu var.
Bu ilişki nereden geliyor?
Dolayısıyla bir ilişki, bir aşk varsa
Ve belki de ilişkimiz bakımından en önemlisi
Sorun konuya uygun değil.
Öğrencileriyle çok iyi bir ilişkisi var.
Onunla ilişkisine devam etmeyeceğine karar verdi.
Durumla bir ilgisi yoktu.
Mary ile ilişkim hakkında konuşmak istemiyorum.
Tom ve Mary'nin bir ilişkisi olduğunu düşündüm.
Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
Bununla ilgili olarak, ben suçlu değilim.
işin uyuşması ile insanların işlerinde ne kadar başarılı ve mutlu olduğu
babası, ben ve kızım
Yani tüm bilgileri zihnimizdeki resme göre filtreler,
şimdi eminim mutlu bir ilişki yaşıyor olurdu ...
parasal zorluklar veya işsizlik gibi
ve ceza adalet sistemindeki ilişki,
Şimdi bu duruma Belle'in hikâyesinde bakalım.
çıkar ilişkisini anlatan mükemmel bir eleştiri filmiydi yine
Üçüncü olarak da fikirler ile olan ilişkinizi değiştirmelisiniz.
Sen hiç uzun mesafe ilişkisi yaşadın mı?
Evet, benim de peygamberle bir ilişkim var.
Öğretmen ve öğrenci arasında uyumlu bir ilişki olmalı.
O yerliler ile samimi bir ilişki kurdu.
ilişkide yaşadığı bazı kaygıları
Bana ihtiyacın olmadığı zaman ilişkimizi bir daha gözden geçiririz" dedim.
kısa, yazılı emirlere dönüştürme yeteneğine sahipti . Napolyon ve Berthier
İnsanlarla olan ilişkim değişti.
Bazı insanlar ilişkilerini nasıl sevecen tutacaklarını biliyorlar.
Ekran, 4:3 en-boy oranına sahip.
ilişkisini keşfetmek istedik.
Eğer insanlarla ilişki kurmanın çaba isteyeceğini düşünüyorsanız
para istediğiniz biriyle ilişki kurmak
çok sayıda sağlıklı, öğrenme ile ilişkili faaliyet gördük.
cinsellik, hislerimizle olan ilişkimizle alakalıdır.
ve ikisi arasındaki ilişki daha çok tek yönlü hale geldi.
Mahkeme, kişinin toplumla ilişkisini yenilemesine yarar.
Zeitgeist felsefesiyle olan çalkantılı ilişkimi düşününce...
Haftalar, aylar ve yıllar geçtikçe, deniz ormanındaki hayvanlarla olan ilişkim
Karı koca arasındaki ilişki aşka dayalı olmalıdır.
Toplam dürüstlüğe dayalı bir ilişki başarısızlığa mahkûmdur.
Sanırım bu ilişkiden vazgeçmemin zamanıdır.
başarıyla ilgili olmadığını anlamamız gerekir.
Diğer hiçbir gezegen cismi, aynı genetik ilişkiye sahip değil.
Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.
Hâlâ Tom ile olan ilişkiniz hakkında size sormak istediğim birçok sorum var.
Yoğunluk, maddenin kütlesi ile hacminin oranına denir.
futbol dünyasında mafya ile ilişkisi olan futbolcuları
Bunun benimle alâkası yok.
Geç kalmaları yüzünden öğretmenleriyle her zaman kötü ilişkileri vardı.
Bir ilişki gizli olmak zorundaysa, onun içinde olmamalısın.
Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.
mesela sevgilinizden ayrıldığınızda veya sevdiğinizi kaybettiğinizde.
Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor.
Cinsiyetle iklimin bağlantısı negatif etkilerin ve güçlü çözümlerin
her şeyin eleştirisini yaparken futbol ile mafyanın ilişkisini eleştirmesin mi o konuya girmesin mi
Bill Clinton Monica Lewinsky ile olan ilişkisini açıklamak isterken muğlak bir dil kullandı.
Soult'un Napolyon ile ilişkisi mükemmeldi ve İmparator sık sık tavsiye almak
Yani bu durumda biz şunu diyebiliriz aslında. Zamanla mesafe arasında bir orantı vardır diyebilir miyiz?
İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
Polis, terk edilmiş araba ile üç kilometre uzakta bulunan ceset arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor.
- Erkek arkadaşın sorunlu bir kişi ama bırakmak ya da kopmak için yeterince iyi bir neden değil.
- Erkek arkadaşın problemli biri ama bu onu bırakman ya da ilişkini bitirmen için yeterli bir sebep değil.
Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum.
Aramız gerçekten çok iyiydi.
İlgisizlik bir ilişki için ölüm öpücüğü ise öyleyse rahatlık bir iş için ölüm öpücüğüdür.
Tom ve Mary ayrılmaya karar verdiler.
Onun liseden beri çıktığı bir erkek arkadaşı var ama o onların ilişkilerinin tekdüze olduğunu hissediyor, bu yüzden o hoşnutsuz oldu.
Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir.