Examples of using "Prestara" in a sentence and their turkish translations:
Ondan bana biraz ödünç para vermesini rica ettim.
Tom Mary'den ona biraz para ödünç vermesini istedi.
Şirket bankanın yeni makineler almak için onlara bir miktar para ödünç vermesini istedi.
Ondan bana biraz ödünç para vermesini istediğimde, o, ricamı geri çevirdi.
Tom, Mary'ye John'dan çok fazla ödünç para almamasını tavsiye etti.