Examples of using "Polo" in a sentence and their turkish translations:
kuzey kutbu, kuzey kutbu değil mi?
kuzey kutbu demişken manyetik kuzey kutbu
aslında kuzey kutbu, kuzey kutbu.
o zaman coğrafi kutup ile manyetik kutup
günümüzde manyetik kutup ile coğrafi kutup arasında
yoksa kuzey kutbu ile güney kutbu yer mi değiştirecek?
manyetik kutbu vardı
kuzey kutbunu buluyor
mıknatısın bir kutbundan çıkıp diğer kutbuna doğru giderek
dünyanın kuzey kutbundan içeriye
birde manyetik kuzey kutbu var
manyetik kuzey kutbunu gösterir
manyetik kuzey kutbunu buluyor
yani coğrafi kutup ile manyetik kutup birbirinden farklı
Noel Baba Kuzey Kutbu'nda yaşar.
manyetik kuzey kutbundan içeriye giriyor
kuzey kutbunu gösteriyor böyle
Üçüncü Kutup Konseyini kuralım,
fakat bizim bildiğimiz coğrafi kuzey kutup
Güney Kutbu civarındaki bölgeyi araştırdı.
- Kuzey Kutbu'nda penguen yok.
- Kuzey Kutbu'nda buzulkuşları yoktur.
- Penguenler Kuzey Kutbu'nda mı yaşar?
- Penguenler Kuzey Kutbu'nda mı yaşarlar?
Kuzey kutbuna bir sefere gittiler.
Ki bu nedenle "Üçüncü Kutup" olarak adlandırılır.
yani bahsettiğimiz antartika güney kutup'u
gerçekten acaba güney kutbu dünyanın sonu mu?
neden ise güney kutbunun fotoğrafını çekmemiş
yani aslında kutba ismini veren şey
yılda 15 km değişiyordu bu manyetik kutup
işte bu da manyetik kuzey kutbunun yer değiştirmesinden kaynaklı
yani manyetik kutbu hissederek yön tayinlerini buna göre yapıyorlar
Tom, Kuzey Kutbu'nda Santa Claus'u ziyarete gitmek istediğini söyledi.
Everest Ana Kampı'ndan Kuzey Kutbu maratonlarına.
Bu savaşlarda Venedikli kaptan Marco Polo esir alınmıştı ve