Examples of using "Puro" in a sentence and their turkish translations:
O saf altın mı?
Bu saf altın mı?
Biz temiz hava soluyoruz.
Bu düpedüz ırkçılık.
Hiç temiz hava soludun mu?
saf ve iyi niyetliydi hep
Onun saf bir kalbi var.
O çocuk sıska.
Temiz hava almak için dışarı çıktı.
Bu yüzük saf altın mı yapılmış?
Deniz havası saf ve sağlıklıdır.
Viskinizi susuz mu istersiniz yoksa onu suyla karıştırmalımıyım?
Grafen saf karbondan yapılmış bir maddedir.
- Kuşun tüyleri tamamen saf altındı.
- Kuşun tüyleri som altındandı.
Ben temiz hava alamıyorum. Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
Mary'nin alyansı saf altından yapılmıştır.
Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.
Avrupalılar yılda ortalama 12.5 litre saf alkol içerler.
Onun söylediği her şeyin neredeyse yarısı sırf kurgu.
Yanında durduğumuz göl, saf pil asidinden yapılmış.
saf ve iyi niyetli bir adamdı bilmezdi öyle aklı kötülüğe çalışmazdı
kaynaklanan bir kıvılcımdı . Kumanda modülünün içindeki atmosfer saf oksijendi ve bu ortamda