Translation of "Descubrió" in Turkish

0.052 sec.

Examples of using "Descubrió" in a sentence and their turkish translations:

- Colón descubrió América.
- Cristóbal Colón descubrió América.

Kristof Kolomb, Amerika'yı keşfetti.

Descubrió algo fascinate.

oldukça büyüleyici bir keşif yaptı.

¿Cómo lo descubrió?

bunu acaba nasıl keşfetti?

Colón descubrió América.

- Columbus Amerikayı keşfetti.
- Kolomb, Amerika'yı keşfetti.

Él descubrió América.

Amerika'yı keşfetti.

¿Cómo descubrió eso?

Onu nasıl hallettin?

Descubrió sus intenciones.

O evlenme niyetini açıkladı.

¿Quién descubrió Brasil?

- Brezilya'yı kim keşfetti?
- Brezilya'yı kim keşfetmişti?

¿Quién descubrió América?

Amerika'yı kim keşfetti?

Descubrió una nueva estrella.

Yeni bir yıldız keşfetti.

¿Quién descubrió el radio?

Radyumu kim keşfetti?

Tom descubrió nuestro secreto.

Tom sırrımızı öğrendi.

Se descubrió oro allí.

Altın orada keşfedildi.

Tom descubrió la verdad.

Tom gerçeği keşfetti.

Al final descubrió cómo hacerlo.

Sonunda onu nasıl yapacağını keşfetti.

Ken descubrió una buena idea.

Ken iyi bir fikir buldu.

Tom descubrió dónde estaba Mary.

Tom Mary'nin nerede olduğunu buldu.

- Colón descubrió América en 1492.
- Cristóbal Colón descubrió América en el año 1492.

Kolomb 1492'de Amerika'yı keşfetti.

Y bueno, se descubrió la receta

Çareyi bulduk.

Tom fue quien descubrió el cuerpo.

Tom cesedi keşfeden kişiydi.

Tom descubrió la verdad por María.

Tom gerçeği Mary'den öğrendi.

Fue Marie Curie quien descubrió el radio.

Radyumu keşfeden Marie Curie idi.

Él descubrió que había cometido un error.

Bir hata yapmış olduğunu fark etti.

Susan descubrió de dónde venía el perro.

Susan köpeğin nereden geldiğini öğrendi.

Ella descubrió un nuevo y colorido mundo.

O yeni bir renkli dünya keşfetti.

Dos de los ingredientes claves que descubrió

Ve belirlediği iki temel içerik

Él nos enseñó que Colón descubrió América.

O bize Columbus'un Amerika'yı keşfettiğini öğretti.

Tom descubrió que había cometido un error.

Tom bir hata yaptığını fark etti.

Tom descubrió dos cadáveres en su sótano.

Tom bodrum katında iki ceset keşfetti.

Hace poco, el equipo al que pertenezco descubrió

Ben ve takımım bir süre önce

Finalmente Tom descubrió dónde estaba el tesoro escondido.

Tom sonunda hazinenin nerede olduğunu çözdü.

Tom descubrió que le habían pinchado el teléfono.

Tom telefonunun dinleniyor olduğunu öğrendi.

Ella descubrió su ambición de convertirse en una gran científica.

O, onun büyük bir bilim adamı olma hırsını anladı.

Mary descubrió que Tom tenía una aventura con su secretaria.

Mary, Tom’un sekreteriyle bir ilişkisi olduğunu keşfetti.

Óliver descubrió que su nueva novia era una inmigrante ilegal.

Oliver, yeni kız arkadaşının yasadışı bir göçmen olduğunu öğrendi.

El profesor nos dijo que Colón descubrió América en 1492.

Öğretmen bize Columbus'ın Amerika'yı 1492'de keşfettiğini söyledi.

Tom descubrió que Mary había salido con su mejor amigo.

Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti.

Tom descubrió que María estaba robando de la caja registradora.

Tom Mary'nin yazar kasadan para çaldığını öğrendi.

Tom descubrió que Mary tenía problemas y fue a ayudarla.

Tom Mary'nin başının belada olduğunu anladı ve ona yardım etmek için gitti.

La policía descubrió una conspiración para asesinar al presidente del gobierno.

Polis başbakana yapılacak suikast planını ele geçirdi.

Esa mentira lo metió en problemas cuando su jefe descubrió la verdad.

- Patronu gerçeği öğrendiğinde, yalan onun başını derde soktu.
- Patronu gerçeği öğrendiğinde yalan onun başını belaya soktu.

Aprendemos en la escuela que el portugués Pedro Álvares Cabral descubrió Brasil.

Biz okulda Portekizli Pedro Alvares Cabral'ın Brezilya'yı keşfettiğini öğrendik.

Tom descubrió la carta y vio que era el as de espadas.

Tom kartı döndürdü ve onun maça ası olduğunu gördü.

En cambio, descubrió que el 90% de los habitantes de Moscú habían huido.

Ama onun yerine şehir sakinlerinin %90'ın kaçtığını öğrendi

En la ceremonia de inauguración se descubrió una placa en honor al fundador.

Açılış töreninde kurucunun şerefine bir plaket verildi.

- Tom eventualmente descubrió como instalar una aplicación libre de bases de datos en su computador.
- Tom finalmente descubrió cómo instalar una aplicación de base de datos gratuita en su computadora.

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı.

Napoleón también descubrió que su jefe de personal poseía inmensas cualidades personales: una capacidad

Napolyon ayrıca, genelkurmay başkanının muazzam kişisel niteliklere sahip olduğunu keşfetti -

Tom descubrió el secreto de la vida, pero no me lo va a decir.

Tom hayatın sırrını keşfetti ama bana anlatmayacak.

Galileo descubrió que la Vía Láctea está compuesta de muchas estrellas y que la Luna tiene cerros. Él descubrió cuatro satélites que orbitan Júpiter, los cuales son ahora conocidos como los satélites galileicos.

Galileo Samanyolunun birçok yıldızlardan oluştuğunu ve ayın tepeleri olduğunu keşfetti. Şimdi Jüpiter'in yörüngesinde Galile uyduları olarak bilinen dört uyduyu keşfetti.

Tom descubrió después que la mujer con la que se encontró en el parque era Mary.

Tom daha sonra parkta karşılaştığı kadının Mary olduğunu anladı.

- No fue hasta mucho tiempo después de que se casaran cuando Tom descubrió que Mary estaba buscada por asesinato.
- No fue hasta mucho después de casarse que Tom descubrió que Mary era buscada por asesinato.

- Evlendikten kısa bir süre sonra, Tom Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
- Evlendikten sonra çok geçmeden Tom, Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.

El afinador de pianos descubrió un tesoro de monedas de oro ocultas bajo el teclado del piano.

Piyano akortçusu, piyanonun klavyesinin altında gizlenmiş bir altın para zulası keşfetti.

Mary viajó al futuro y descubrió que el cambio climático había destruido toda la vida sobre la Tierra.

Mary geleceğe gitti ve iklim değişikliğinin dünya üzerindeki tüm yaşamı tahrip ettiğini gördü.

Tom asesinó a Mary porque descubrió que ella había iniciado el incendio que había matado a su familia.

Tom ailesini öldüren yangını onun başlattığını öğrendiği için Mary'yi öldürdü.

- Tom descubrió que se había quedado sin dinero.
- Tom se dio cuenta de que se le había acabado el dinero.

Tom parasının bittiğini fark etti.

Es difícil estar en contacto por sobre el clamor de la noche en la selva. La solución del colugo se descubrió hace poco.

Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.

Un estudio descubrió que casi un 10% de los hombres eran obesos en el 2008. Esto es un aumento de casi un 5% en el 1980.

Bir araştırma 2008'de erkeklerin yaklaşık 10%'nun obez olduğunu buldu. Bu, 1980'de yaklaşık 5%'in biraz üstündeydi.

Después de trabajar muy duro diez meses, a veces trabajando durante la noche en una cúpula sin calefacción, Clyde Tombaugh descubrió un objeto que denominó Plutón.

On aylık çok sıkı bir çalışmadan sonra, bazen ısıtılmamış bir kubbede gece boyunca çalışarak, Clyde Tombaugh Pluto adını verdiği bir nesne keşfetti.