Translation of "Medalla" in Turkish

- Mereces una medalla.
- Merecen una medalla.
- Te mereces una medalla.
- Os merecéis una medalla.

Bir madalyayı hak ediyorsun.

- Él ganó una medalla de bronce.
- Ganó una medalla de bronce.

O bronz bir madalya kazandı.

- Ha ganado una medalla de oro.
- Ganó una medalla de oro.

O altın bir madalya kazandı.

Gané una medalla en 2003.

2003'te bir madalya kazandım.

La medalla tenía una inscripción.

Madalyanın bir yazısı vardı.

Yo gané la medalla de oro.

Ben altın madalya kazandım.

Ellos ganaron la medalla de plata.

Onlar gümüş madalya kazandı.

Él ganó una medalla de plata.

O gümüş bir madalya kazandı.

Nosotros ganamos la medalla de bronce.

Biz bronz madalya kazandık.

Estar ocupados es una medalla de honor,

Meşguliyet bir onur nişanı olmuş

Carl me enseñó la medalla de oro.

Carl bana altın madalya gösterdi.

- Fue la primera medalla de oro que ella había ganado.
- Fue la primera medalla de oro que ganó.

Onun kazandığı ilk altın madalyaydı.

Sus temerarias acciones son dignas de una medalla.

Onun cesur eylemleri bir madalyaya layıktır.

Él recibió en una ocasión una medalla de oro.

Bir keresinde altın madalya aldı.

Nosotros lo felicitamos por ganar una medalla de oro.

Altın madalya kazandığı için onu tebrik ettik.

Por sus logros, ellos le otorgaron la medalla de oro.

Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler.

Ella ganó una medalla cuando tenía apenas quince años de edad.

Sadece 15 yaşındayken bir madalya kazandı.

El equipo japonés ganó la medalla de oro de esa competencia.

Japon takımı bu yarışma için altın madalya kazandı.

Económico y de calidad no son opuestos, sino dos lados de la misma medalla.

Ekonomi ve kalite karşıt değildir, aynı madalyonun iki yüzüdür.