Examples of using "Señor" in a sentence and their turkish translations:
Bay Takahashi'yi tanıyor musunuz?
Evet efendim.
Lütfen oturun.
Evet, efendim.
Teşekkür ederim bayım.
Kusursuz bakımlı Bay Janti,
Merhaba bayım!
Bayım, nereye gidiyorsunuz?
Tanrıya şükür.
Bay Crouch, ne yapıyorsunuz?
- Dinle, ey İsrail! Tanrımız Rab, tek Rab'dir.
- Dinle İsrail! Rab Tanrımızdır; Rab birdir.
Bu bayı tanıyorum.
Hizmetinizdeyim, efendim.
Bir iş arıyorum, efendim.
"Evet, bayım." dedi Tony.
Bir iş arıyorum, efendim.
- Tanrı'ya şükret!
- Tanrı'ya şükredin!
- Elhamdülillah!
Bu adam doktordur.
Siz Çinli misiniz, bayım?
Hayır, ben Almanım bayım.
Bay Nagata sayesinde.
Geçemezsiniz, bayım.
Günaydın Bay Saari.
Siz doktor musunuz, efendim?
Bay Berg size yardım ediyor.
söylemesi kolay yok efendim çocukların görüntüsünü kayıt ediyormuş Zoom
Benim öğretmenim Bay Haddaddır.
Bay Miller adında biri sizi görmek istiyor.
Bay Holmes'i görmek istiyorum.
Hey bayım, ceketini unuttun!
Bay Kato'yu sizinle tanıştırmama izin verin.
Bay Wang Çinlidir.
Bu Bay Smith.
Seni Bay Brown ile tanıştırayım.
Onu yapamam, efendim.
Bay Brown bir doktor mu?
İsminiz nedir, beyefendi?
Bay Smith geldi.
Bay Brown'ı tanımıyor musun?
Bu, Bay Pedro'dur.
Bay Bush başkandır.
Allah'ım, bugün bizi koru ve bize öncülük et!
Bu Bay Yasuda.
ama elin yabancısı yapınca da vay efendim kaka vay efendim kötü
- Merhaba, siz Bay Ogawa mısınız?
- Merhaba, Bay Ogawa mısınız?
Bay Roberto musunuz? Tutuklusunuz.
Beyefendi, A ya da B, birini söyler misiniz?
"Sizi, şimdi konuşturmayacağım.
kadar kolay olabilir.
Bir Bay Marconi seni görmek istiyor.
Bay Brown Harvard'da öğretmenlik yapıyor.
Bay Brown onun babasıdır.
Bay Brown Japonca'yı çok iyi konuşur.
Bay Brown öğretmen mi?
Bay Brown'ın dört çocuğu var.
Bay Davis çok yorgun görünüyor.
Adam köşeye yürüdü.
Felipe Bey evde mi?
Bay Wood'un hiç çocuğu yoktu.
O, Bay Davidson'u iyi tanır.
Bay Eliot'un asistanı olarak çalışmaktayım.
Bay Suzuki'nin üç kızı var.
Bay Nakamura evde mi?
Kuniko Bay Nagai ile akrabadır.
- Bay Kato bize İngilizce öğretiyor.
- Bay Kato bize İngilizce öğretir.
O, ruhtur, Bay Suzuki.
Bay Smith Çin tarihi eğitimi aldı.
Bay Green, telefonda aranıyorsunuz.
Bay Suzuki bize İngilizce öğretiyor.
Bay Hoshino'yu memnun etmek zordur.
Sizinle tanışmak bir zevkti, Bay Tamori.
Bu son tren, efendim.
Bay Berg size yardım ediyor.
Bir beyefendi ve bir bayan görüyorum.
Sizin için özel bir şeyimiz var, efendim.
Bir doktor Bay Brown muayene etti.
Bay Garcia çok nazik.
O size yakın mı yaşıyor, efendim?
"Eeee, psikiyatrist tarafından daha önce tedavi edildiniz mi?"
Sürücü belgenizi görebilir miyim, efendim?
- Bay Hawk bir tür beyefendi.
- Bay Hawk, kibar bir beyefendidir.
- Onun Bay Brown olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım o Bay Brown'dur.
- Bence o Bay Brown.
- Sanırım o Bay Brown.
Bay Ford'u aramayı unuttum.
Lütfen bana kendinizden söz edin Bay Anthony.
"Hayır" dedi Bay Jordan.