Translation of "Ocupar" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Ocupar" in a sentence and their turkish translations:

No sé cómo ocupar esta brújula.

Bu pusulayı nasıl kullanacağımı bilmiyorum.

Los huevos se pueden ocupar como armas.

Yumurta silah olarak kullanılabilir.

- Puedes ocupar ese teléfono.
- Podéis usar ese teléfono.

O telefonu kullanabilirsiniz.

Sé que no puedo ocupar el lugar de Tom.

Tom'un yerini alamayacağımı biliyorum.

Solo los miembros del club tienen derecho a ocupar este cuarto.

Yalnızca kulüp üyeleri bu odayı kullanma hakkına sahiptir.

- Quisiera ocupar la mañana entera en esto.
- Me gustaría pasarme así toda la mañana.

Bütün sabahı böyle geçirmek isterim.

Aunque ese otoño, tuvo la satisfacción de volver a ocupar Madrid y perseguir al ejército

O sonbaharda Madrid'i yeniden işgal etmenin ve Wellington'un ordusunu Portekiz sınırına geri

- En ese caso ¿quién se va a ocupar de tu gato?
- ¿Quién cuidará de vuestro gato entonces?

- O zaman kedinize kim bakacak?
- Ee, kedinle kim ilgilenecek?

Después de ocupar Viena, Napoleón ordenó a su ejército que cruzara el Danubio en persecución de los austriacos.

Viyana'yı işgal ettikten sonra Napolyon, ordusuna Avusturyalıların peşinde Tuna'yı geçmesini emretti.

- Solo lo puedes usar una vez.
- La puedes ocupar solo una vez.
- Solo se puede utilizar una vez.

- Bunu yalnızca bir kez kullanabilirsin.
- Onu yalnızca bir kez kullanabilirsin.
- Onu yalnızca bir sefere mahsus kullanabilirsin.
- Sadece bir kez kullanabilirsin.
- Sadece bir kez kullanabilirsiniz.
- Bunu sadece bir kez kullanabilirsin.
- Bunu sadece bir kez kullanabilirsiniz.

Puedes ocupar tu tiempo de la manera que tú quieras; es tu tiempo al fin y al cabo.

Zamanını istediğin herhangi bir şekilde geçirebilirsin; sonuçta, senin zamanın.

Siempre deberías ocupar tiempo en hacer cosas que les ayuden a tus hijos a salir adelante en la vida.

Siz her zaman çocuklarınızın hayatta başarılı olmaları için yardım edecek şeyleri yaparak zaman harcamalısınız.

Deberíamos ocupar nuestro tiempo creando contenidos para nuestro sitio web en vez de perder tiempo preocupándonos de detalles cosméticos menores.

Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.