Examples of using "Miembros" in a sentence and their turkish translations:
eşit üye ülkeler olarak,
Bu kulübün elli üyesi var.
- Bütün üyeler hazır bulundu.
- Tüm üyeler mevcuttu.
Soğuk uzuvları uyuşturur.
Derneğin otuz tane üyesi vardır.
Oy veren üyeler kimler?
Komitemiz on üyeden oluşmaktadır.
Kulübün elliden fazla üyesi var.
Küreselci dostlarım, eğer siz de benim gibiyseniz
Yat kulübümüzün on üyesi vardır.
- Komite on iki üyeden oluşuyor.
- Komite on iki üyeden oluşmaktadır.
Tom ve Mary aktif üye.
Üye olmayanlar fazladan 50 dolar öder.
Kulübün otuz üyesi vardır.
Kulüpte 50 üye var.
Tüm personel hazır değildi.
2004'ten beri
Ama 30 sırtlanlık bir klan...
Kabinenin her üyesi mevcuttu.
Komisyon 10 üyeden oluşuyor.
Komitenin bütün üyeleri birbirlerinden nefret ediyorlar.
Komite dört üyeden oluşur.
Grup altı üyeden oluşur.
Beatles üyeleri kimlerdi?
Komite on beş üyeden oluşur.
aile bireylerim üç küçük cerrahi müdahale geçirdiler.
kazılar yaptırır, kitaplar yayınlar. Kurumun üyeleri ise
Genç üyelerin daha aktif olmasını istiyorum.
Üyelerden herhangi biri seninle aynı fikirde mi?
Bütün üyelerin bulunması zorunludur.
Tom ve Mary, Galaktik Konsey üyesidirler.
6 üyeden, üçte biri kadındır.
Kaç tane ülke Birleşik Milletler üyesidir?
Katılmak bütün üyeler için zorunludur.
Bütün üyelerin bu kitaplara erişim hakkı var.
Bu golf sahası üye olmayanlara açık değildir.
Birleşmiş Milletler'in tüm üye devletleri bunların
iktidar partisi üyeleri reddetmişken
Komitelerden biri sekiz üyeden oluşur.
Sadece üyelerini seçebilirlerdi
Polis iki suç çetesinden üyeler tutukladı.
Başbakan kabinesinin üyelerini atadı.
- Birçok mezheplerin yeni üyeler için inisiyasyon ritüelleri vardır.
- Birçok tarikatın yeni üyeler için başlangıç ayinleri vardır.
O, diğer üyelere yetişmek için çok hızlı koştu.
Üyeler dönüşümlü olarak garip deneyimi anlattı.
Tom kendi çete üyeleri tarafından öldürüldü.
Fakat burada kulüp üyeleri ve düğün partisine katılanlar
Amerika'da düz dünya derneğinin 6 milyon üyesi var
Askeri bando üyeleri çok mutlu görünüyordu.
Yalnızca kulüp üyeleri bu odayı kullanma hakkına sahiptir.
Orada Güney Louisiana topluluklarının diğer üyeleriyle birlikte duruyordum;
Fraternal Order of Police organizasyonu yönetiminden üyeler
Aile üyelerine yemeğin yerini gösteriyor.
Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
ABD, Maduro ve hükümetinin üyelerine mali yaptırımlar uyguladı
- Üyeler bir bir garip hikayelerini anlattı.
- Üyeler bir bir enteresan hikayelerini anlattı.
Birkaç gün içinde ailenin diğer üyeleri de belirtileri göstermeye başladılar.
Tom, kilisenin korosunun diğer üyeleri ile yılbaşı törenine gitti.
Tüm üyeler Tatoeba'nın yıl sonuna kadar bir milyon cümleye sahip olmasını umut ediyor.
Bu arada ben son üyeleri, ne de onların yeni şarkılarını biliyorum.
Tom orkestra üyelerinden bazıları ile tanışıp tanışamayacağını görmek için kulise gitti.
Tipik bir omurgalı gibi insan iki çift uzuva sahiptir.
Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.