Examples of using "Nado" in a sentence and their turkish translations:
Ben çok yüzerim.
Ben yüzmede kötüyüm.
Neredeyse her gün yüzerim.
Ben her gün yüzerim.
Ben burada her sabah yüzerim.
"çünkü şu an yüzemiyorum."
- Nehri yüzerek geçebildik.
- Biz nehirde yüzmeyi başardık.
Ben nehrin öbür yakasına yüzebilirim.
Haftada bir kez yüzerim.
Ben haftada bir kez yüzerim.
Nehrin öbür yakasına yüzmek ne kadar sürer?
Yazın neredeyse her gün yüzerim.
Onu nehir boyunca yüzerken gördüm.
Bu nehir yüzmek için tehlikeli.
O nehri yüzerek geçmeyi başardı.
Nehri karşıdan karşıya yüzebilirim.
Çocuğun nehri yüzerek geçmesi imkansızdı.
Mary yüzerek nehri geçebildi.
İngiliz kanalını yüzerek geçmeyi başardım.
Nehri yüzerek geçmemin tehlikeli olduğunu düşünüyor musun?
Tom, akşam yemeğinden sonra yüzmenin uygun olacağını söyledi.
O, nehri yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.
- Nehri yüzerek geçmek imkânsız. Çok geniş!
- Yüzerek geçmek imkânsız. Nehir çok geniş.
Erkek kardeşim nehri yüzerek geçmeye cesaret edemedi.
Senkronize yüzme, kızlar ve kadınlar için güzel bir spordur.
- Sadece nehir boyunca yüzmek fikri beni titretti.
- Nehri yüzerek geçmenin düşüncesi bile beni titretmeye yetti.
Yüzmeyi çok iyi bilmediğim için, boyumu aşan suda yüzmekten sakınırım.