Examples of using "Muertos" in a sentence and their turkish translations:
Onlar ölmüştü.
Onlar öldü mü?
- Onlar öldüler.
- Öldüler.
Onların hepsi öldü.
Onlar zaten öldüler.
Benim babalarım öldü.
Askerler öldü.
Onlar ölmüş olmalı.
Onun anne ve babası öldü.
Bizim tanrılarımız öldü.
Havasız ölecektik.
ve bu karton kutunun içinde üç tane ölü kedi yavrusu vardı,
o ölüye eşlik ederler
İki dedesi de ölmüş.
Yarın hepiniz ölebilirsiniz.
Tom bizim ölü olduğumuzu düşünüyor.
Şimdi muhtemelen onların hepsi öldü.
Onların her ikisi de öldü.
Biz çok açız.
1920'lerde neredeyse 200 kişi ölmüş.
İslamiyet'e göre ölünün arkasından
Hem Tom'un hem de Mary'nin öldüğünü düşündüm.
Onun anne ve babası öldü.
Bu deprem de yüz elli can aldı.
Ölünün arkasından ağıt yakılır
Hem annesi hem babası ölü.
Tom ölülerle iletişim kurabileceğini söylüyor.
Güneş olmasaydı, bütün hayvanlar ölmüş olurdu.
Tom gölde yüzen bazı ölü balıklar gördü.
İki erkek kardeş öldü.
Cesaretin olmasa şimdi ölmüş olurduk.
Her iki adam öldürüldü.
Savaş alanı ölü ve yaralılarla doluydu.
Gölde yüzen binlerce ölü balık bulundu.
ölünün arkasından mevlüt okutmak gibi törenlerle karşılaşmayız
Ebeveynleri ölü olan bir çocuğa bir yetim denilir.
İslamiyet'e göre ölüler gömüldükten bir süre sonra
Ölünün arkasından ağıt tutmak iyi birşey değil denir
Yaralı, hastaneye ve ölü ise kiliseye kaldırıldı.
Bennigsen'in ordusunun 40%'ı 20.000 civarında asker ölü, yaralı ya da esir durumdaydı
-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu
tüm bunlarla beraber artık düşmanlarının çoğunu öldürmüş ve kuzey sınırını güvene almış olan Vlad,
Ermeni Soykırımı; erkek,kadın ve çocukları da içeren toplam 1,5 milyon ölü bıraktı.
Binlerce savaş esiri Türk'ü kazığa oturttur ardından Hamza Paşa'nın kellesini