Examples of using "Muéstrame" in a sentence and their turkish translations:
- Onun nasıl yapılacağını bana göster.
- Bunu nasıl yapacağımı bana göster.
Bana başka birini göster.
Bana yöntemini göster.
Onu bana göster.
Bana yolu göster.
Bana o listeyi göster.
Bana resimleri göster!
Bana her şeyi göster.
Neyin var, bana göster.
Bana gerçek yüzünü göster.
Oraya nasıl gidileceğini göster.
Muhabir: Peki, bana çirkin çocuğu göster.
Muhabir: Bana güzel olan çocuğu göster.
Lütfen bana çantanızı gösterin.
Bana bugünün gazetelerini göster.
Neler yapacağını göster bana.
Bana fotoğrafları göster lütfen.
Lütfen dizüstü bilgisayarınızı bana gösterin.
Bana dün aldığın bebeği göster.
Bana daha ucuz birini gösterin, lütfen.
Lütfen bana yeşil gömleği gösterin.
Bana seni seven kişiyi göster.
Bana yeni cep saatini göster.
Bunu beğenmiyorum; bana başka bir tane göster.
Muhabir: Tamam. Bana aptal olan çocuğu göster.
(Video) 1. Doktor: Tamam, tekrar göster.
Bana cebinde ne olduğunu göster.
Bana onu nasıl yapacağımı göster.
Senin iddianı destekleyen bir dayanak göster.
Lütfen onu nasıl yapmam gerektiğini bana göster.
Bana cesur olduğunu göster.
Ben bu kravatı beğenmiyorum. Bana daha iyi birini göster.
Lütfen bana istasyonu giden yolu gösterin.
Lütfen bana haritada göster.
Porto Riko'nun harita üzerinde nerede olduğunu bana göster.
Kendime yeni bir bilgisayar satın almak istiyorum; bana en iyi modeli gösterin.
- Bana parayı göster.
- Göster bana parayı.