Examples of using "Mera" in a sentence and their turkish translations:
Bu yalnızca bir tesadüf değil.
Sanırım o sadece bir tesadüf.
Bu erdeme "saf nezaket" demeyi seviyorum.
- Sadece nehir boyunca yüzmek fikri beni titretti.
- Nehri yüzerek geçmenin düşüncesi bile beni titretmeye yetti.
Disiplinli ve iyi organize olmuş durumdalar, yavaşça savaşın çizgisini kaba kuvvetle çevirmek üzereler.