Examples of using "Llora" in a sentence and their turkish translations:
Onu oku ve ağla.
Taş kalpliler bile gözyaşlarına boğulabilirler.
O sürekli olarak ağlıyor.
Herkes ağlar.
Şimdi gülümse, sonra ağlarsın!
Kız kardeşim sık sık ağlar.
O, soğan doğrarken her zaman ağlar.
İçince hep nara atar.
O bebek neden ağlıyor?
Bebek artık ağlamıyor.
Bebek niçin ağlıyor?
O sarhoş olduğunda o her zaman ağlar.
O neredeyse her gün ağlıyor.
- Emek yoksa yemek de yok.
- Zahmet yoksa kazanç da yok.
- Emeksiz yemek olmaz!
- Emek olmadan yemek olmaz.
Çocuk gülmek yerine ağlar.
Çok üzgün olduğumuz zaman ağlarız.
Herkes ağlıyor.
Ağla: gözyaşları kalbin yapraklarıdır.
Tom bu şarkıyı her duyuşunda ağlar.
Ağlamak istiyorsanız ağlayın.
Kadın düğünden önce erkek düğünden sonra ağlar.
- Başarı kolayca gelmiyor.
- emeksiz yemek olmaz.
Çok üzgün olduğumuz zaman ağlarız.