Translation of "Pica" in Turkish

Me pica la nariz.

Burnum kaşınıyor.

Me pica la oreja.

Kulağım kaşınıyor.

Donde pica, nos rascamos.

Kaşınan yeri, kazırız.

Siempre llora cuando pica cebolla.

O, soğan doğrarken her zaman ağlar.

Pela y pica las cebollas.

Soğanları soy ve küp küp kes.

Cuidado con el gallito. Pica.

Yavru horoza dikkat edin. O ısırır.

- Tengo hambre.
- Me pica el bagre.

- Ben açım.
- Açım!
- Karnım aç.

Esta mostaza realmente pica la lengua.

Bu hardal gerçekten dili ısırır.

- ¡Tengo hambre!
- Me pica el bagre.

- Açım!
- Açım.
- Karnım aç.

"Flota como una mariposa, pica como una abeja".

"Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım."

La miel es dulce, pero la abeja pica.

Bal tatlıdır ama arı sokar.

- Me pica la nariz.
- Tengo comezón en la nariz.

Burnum kaşınıyor.

Es una buena idea taparse cuando el sol pica tanto.

Güneş bu kadar güçlü iken örtünmek iyi bir fikirdir.

- ¿Nos puedes arreglar el fregadero?
- ¿Nos puedes arreglar la pica?

Lavabomuzu tamir edebilir misin?

- Me pica todo el cuerpo.
- Tengo comezón por todo el cuerpo.

Benim bütün vücudum kaşınıyor.

- ¡Tengo hambre!
- Estoy hambriento.
- Ya tengo hambre.
- Me pica el bagre.

- Ben açım.
- Açım!
- Karnım aç!
- Karnım acıktı!

Alguien apuñaló a Tom con un pica hielo, pero ya está bien.

Birisi Tom'u bir buz kıracağı ile zımbaladı, fakat o şimdi iyi.

Una vez que te pica, la toxina del erizo empieza a funcionar en minutos.

Isırdıktan birkaç dakika sonra denizkestanesinin zehri devreye giriyor.

- ¡Tengo hambre!
- Estoy hambriento.
- Ya tengo hambre.
- Estoy hambrienta.
- Tengo hambre.
- Me pica el bagre.

- Açım!
- Açım.
- Karnım aç.

Desde que Tom es cantinero, todos los días utiliza un pica hielo en el trabajo.

Tom bir barmen olduğu için, o her gün çalışırken bir buz kıracağı kullanır.

Y si los pica una cascabel aquí, y no pueden pedir ayuda, están en graves problemas.

Bir çıngıraklı yılan tarafından ısırılır ve yardım alamazsanız başınız cidden belaya girebilir.